Kent merkezinde Anadolu Selçuklu Sultanı 1. Alaeddin Keykubad'ın kızı Hüdavent Hatun tarafından 1253 yılında yaptırılan medrese, yılın her döneminde yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor.
Özellikle kış aylarında kente gelen turistlerin uğrak noktası olan ve 2012'de restorasyon başlatılan medrese, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından planlanan çevre düzenlemesi ve içinde yapılacak müzeyle ziyaretçileri tarihi yolculuğa çıkaracak.
765 yıldır ayakta olan medreseye gelen yerli ve yabancı turistler, yapılacak müzeyle hem kent hem de medrese hakkında daha rahat bilgiye ulaşacak.
Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, medresenin uzun soluklu bir restorasyon süreci geçirdiğini belirterek, "Burası özellikli bir yer ve aynı zamanda bunlar vakıf eserleridir. Bazı eserler vardır ki o yere kimliğini ismini verir. Sivas Gökmedrese, Konya Alaaddin ve Mevlana camilerinin yanında Erzurum'daki Çifte Minareli Medrese bunlardandır" dedi.
"Restorasyona başladığımız zamanlarda burası üzülecek haldeydi"
Çifte Minareli Medrese'nin aradan geçen zamana rağmen ayakta kalmayı başardığını anlatan Ertem, medresenin uzun yıllar sahipsiz ve bakımsız kaldığını aktardı.
"Belki 40, belki 50 sene burası sahipsiz bir şekilde harap olmuştu ve restorasyona başladığımız zamanlarda burası üzülecek haldeydi. Böyle vakıf kökenli ve uzun yıllar sahipsiz kalmış bir yerin restorasyonu bizim için önemliydi. Buranın diğer özelliği de bir an önce el atılması gereken eserlerden olmasıydı. Allah'a şükür bu imkan bizim elimize geçti ve burayı ayağa kaldırdık."
Ertem, medresede 2012'de başlatılan restorasyonun ana yapı çalışmalarının bittiğini söyledi.
"Şimdi çevre düzenlemesiyle ilgili çalışmaları yürütüyoruz ve bununla ilgili proje hazırlandı. Burada parsel sınırımız medreseyle sınırlı. Diğer tarafların belediyede olması bizim için sıkıntıydı ancak belediyeyle yaptığımız anlaşmayla oraların tahsisi de kurumumuza yapıldı. Şimdi de çevre düzenlemesi projesi hazırlandı ve bu sene içinde bu düzenlemeyi bitirdikten sonra umumun istifadesine sunacağız."
"Yapının kendisi başlı başına bir müze"
Ertem, medreseyi insanların daha rahat ziyaret etmesi için çalışma yürüttüklerini dile getirdi.
"Burada müzecilik faaliyeti düşünüyoruz çünkü yapının kendisi başlı başına bir müze. Bu fonksiyonu buraya gelen insanlar daha rahat ziyaret etsinler ve eser hakkında bilgi sahibi olsunlar diye bu işi düşünüyoruz. Bunun yanı sıra teşhire müsait olan ve özellikle Erzurum'un dönem özelliklerini barındıran vakıf kökenli tarihi eserlerin burada teşhir ve tanzimiyle alakalı bir çalışma da yürüteceğiz. Yani burası bir müze olacak ve teşhir edeceğimiz eserleri de burada sergileyeceğiz."
Kaynak: AA