Açık 3.4ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Yaşam
TRT Haber 03.09.2020 10:27

Tezgahların balıkla dolması bekleniyor

Geçen yıl umduğunu bulamayan balıkçılar yeni av sezonundan umutlu. İlk işaretler, sezonun verimli geçeceğini gösteriyor. Sezona her zaman olduğu gibi palamutla başlayan balıkçıların gözü hamside.

Tezgahların balıkla dolması bekleniyor
[Fotoğraf: AA]

Balıkçılar “Vira Bismillah” diyerek ilk ağları denize bıraktı. Yeni av sezonu büyük umutlarla başladı. Üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye’de balıkçılık kıyı şeridinde yaşayanlar için önemli bir geçim kaynağı. Geçen sezonu erkenden kapatan balıkçılar, yeni av sezonunun daha bereketli geçeceğini tahmin ediyor.

Tezgahların balıkla dolması bekleniyor

İstanbul Üniversitesi Balıkçılık Teknolojisi ve Yönetimi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Firdes Saadet Karakulak da aynı görüşte. Karakulak, yeni av sezonu için, “Bu senenin, diğer senelere göre biraz daha iyi olacağını düşünüyoruz. İlk olarak küçük ölçekli balıkçılar 15 Ağustos’ta denize çıktı. Palamut avlamaya başladılar. Çingene palamudunun olması, bu seneki yavru balığı gösteriyor. Balığın üreme dönemi başarılıydı. Stoka yeni bireyler katıldı. Bu, balıkçılığın iyi olacağının göstergesidir. Özellikle palamut ve lüferde kısmi bir artış var” yorumunu yaptı. 

Tezgahların balıkla dolması bekleniyor

Balıkçılar sezona umutla başladı

Balıkçılar için geçen yıl hayli sıkıntılıydı. Beklenen verim sağlanamadığı için pek çok tekne erkenden av sezonunu kapatmak zorunda kaldı. Prof. Dr. Karakulak, bunun sebebini şöyle açıklıyor:

“Yaz mevsimi, balıkların üreme ayları. Bu üreme aylarındaki olası mevsimsel değişiklik, su sıcaklığının düşmesi ve aşırı yağışın olumsuz etkisi oluyor. Geçen yıl yaptığımız yaz araştırmalarımızda biz bunu gözlemlemiştik. Geçen yıl yağışlar çok daha fazla oldu. Ani değişen su sıcaklıkları vardı. O yüzden balık yavruları öldü. Tezgahlarda çingene palamutlarını, lüferleri göremedik.” 

Yeni av sezonunda gözler önce Karadeniz’e çevrildi. Bunun nedeni, üreme alanlarının Karadeniz olması. Dolayısıyla yeni sezonunu verimine ait ilk önemli işaretler de oradan geliyor:

“Balıkçılık sezonu ilk önce palamutla başlar. Palamut Karadeniz’dedir. Üremesini orada gerçekleştirir. Karadeniz’den Boğaz yoluyla Marmara’ya, oradan Ege’ye göç edecek. Palamutla birlikte ekim-kasım aylarında lüferi de göreceğiz. Bu ikisi göçmen balıktır.”

Tezgahların balıkla dolması bekleniyor

Hamsi için biraz daha beklenecek

Karadeniz denilince akla ilk gelen balık türü hamsi… Türk balıkçılığının asıl girdisini de hamsi oluşturuyor. Prof. Dr. Karakulak, “Hamsi avcılığı kasım aylarında başlar. Kasım-aralık-ocak aylarında hamsi avcılığını göreceğiz. Karadeniz’de palamut ve lüferle başlanacak, hamsiyle devam edilecek” diyor ve ekliyor:

“Sonra 12 ay boyunca Karadeniz’de mezgit, barbunya; yaz aylarında da kalkan avcılığı yoğun olarak yapılacak. Kum midyesi ve deniz salyangozu avcılığı da yapılıp ihraç edilecek.” 

Marmara Denizi’nde de tıpkı Karadeniz gibi hamsi bulunuyor. Marmara’da ocak ayına kadar hamsi avcılığı yapılıyor. Bunun yanı sıra istavrit ve sardalya da tutuluyor. Prof. Dr. Karakulak bunların dışında küçük ölçekli balıkçıların Marmara’da dil balığı, kırlangıç balığı, mezgit, kalkan hatta köpek balığı avladıklarını belirtiyor. 

Ege Denizi’nde ise sardalya ön plana çıkıyor. Karadeniz’den Akdeniz’e doğru indikçe balık çeşitliliği artıyor. Ancak aynı oranda av verimliliği düşüyor. Av verimliliği anlamında lokomotif, Karadeniz… Prof. Dr. Karakulak’ın açıklamaları Karadeniz’in ticari potansiyelini ortaya koyuyor:

“Bizim toplam av miktarımızın yüzde 75’ini Karadeniz oluşturuyor. Marmara Bölgesi yüzde 12-15, Ege ve Akdeniz’de ise yüzde 7-9.” 

Tezgahların balıkla dolması bekleniyor

Balıkçıların kurallara uyması gerekiyor

Denizlerin kurumaması için balıkçılara büyük görevler düşüyor. Avlanırken dikkat edilmesi gereken pek çok kural bulunuyor. Balıkçılık Su Ürünleri Müdürlüğünce, avlanma sırasında dikkat edilecek her türlü husus tebliğ ediliyor. Avlanacak balık boylarından yasak olan av sahalarına kadar pek çok ayrıntı bulunuyor. 

Balıkçılığın geleceğinin, bir yerde balıkçıların elinde olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Karakulak, kurallara uymanın önemini şöyle anlatıyor:

“Bu kurallara mutlaka uyulması gerekli. Kurallara uyulduğu taktirde sürdürülebilir balıkçılık gerçekleşecek. Uyulmadığı taktirde balık stoklarımız git gide azalır. Balık kaynaklarının azalması en çok balıkçıyı mağdur edecek. Sürdürülebilir balıkçılık yapılması için ilk önce balıkçıların kurallara uyması gerekiyor.”

Grafik: Şeyma Özkaynak[Grafik: Şeyma Özkaynak]

En çok avlanan balık hamsi 

Türkiye İstatistik Kurumunun verilerine göre 2019’da en çok avlanan balık 262 bin 544 tonla hamsi oldu. Bunu 38 bin 78 tonla çaça ve 19 bin 505 tonla istavrit takip etti. 

Aynı istatistiğe göre, geçtiğimiz yıl 463 bin 168 ton su ürünü avcılık yoluyla sağlandı. Kişi başına ortalama su ürünleri tüketimi 2018’de 6,14 kilogramdı. Bu rakam 2019’da ise 6,26 kilograma yükseldi.

Grafik: Şeyma Özkaynak[Grafik: Şeyma Özkaynak]

Av miktarı da kazanç da artıyor

Üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye’de balık ve diğer su ürünlerinden elde edilen gelir her yıl artıyor. Son 10 yıllık verilere göz atıldığında aradaki fark açıkça görülüyor. 2010’da 312 milyon 935 bin 16 dolar değerinde 55 bin 109 ton su ürünü ihraç edildi. 2019’a gelindiğinde bu rakam ise 1 milyar 25 milyon 617 bin 723 liraya yükselerek 200 bin 226 ton ürünün ihracı sağlandı.


 

Sıradaki Haber
Mangal kömürcülerinin zorlu mücadelesi
Yükleniyor lütfen bekleyiniz