Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü tarafından sosyal medya aracılığıyla satılmak istenirken el konulan 8'i "timsah yiyen" (alligator tortoise) ve 4'ü "mahmuzlu" (sulcata tortoise) kaplumbağalar Kocaeli'ne getirildi.
Gıda takviyesi yapıldı
Kocaeli'nde bulunan Ormanya'daki Yaban Hayatı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi'nde koruma altına alınan kaplumbağalara, veteriner hekimlerce kontrolleri ile gıda, vitamin ve kalsiyum takviyeleri yapıldı.
Rehabilite süreçleri başlatılan kaplumbağalar, daha sonra Ormanya'daki Çocuk Hayvanat Bahçesi bölümünde oluşturulacak doğal yaşam alanlarında ziyaretçilerle buluşacak.
15 gün karantinada kalacaklar
Büyükşehir Belediyesi Turizm ve Doğal Yaşam Alanları Şube Müdürü Ömer Bahadır Özyılmaz, yasa dışı yollarla ülkeye sokulan 12 kaplumbağanın Bakanlık ekiplerince yapılan operasyon sonucu ele geçirildiğini söyledi.
Nesilleri tehdit altında
Özyılmaz, veteriner hekim ve biyologların hayvanları kontrolden geçirip gıda, vitamin ve kalsiyum takviyelerini gerçekleştirdiğini vurgulayarak, "Ekiplerimiz rehabilitasyon sürecini ilerletiyor. Timsah sırtlı kaplumbağalar Amerika kıtasında Meksika Körfezi ekosisteminde yaşayan bir tür. Nesli tükenmekte olan türler arasında bulunuyor. Etobur bir tür olduğu için arkadaşlarımız bu türleri etçil gıdalarla besleniyor. 15 gün karantinada kalacaklar. Akabinde Ormanya'daki Çocuk Hayvanat Bahçesi bölümünde onlara uygun habitat alanı hazırlanıp burada ziyaretçilerle buluşacak" dedi.
'Timsah yiyen' kaplumbağalar
Çene kasları güçlü olduğu için zırh delici özelliklerinden dolayı bu türün "timsah yiyen" kaplumbağa olarak da adlandırıldığını belirten Özyılmaz, bu türlerin 90 kilogram ağırlığa ulaşıp 200 yıla kadar yaşayabildiğini anlattı.
Özyılmaz, mahmuzlu kaplumbağaların özelliklerinden bahsederek, şöyle konuştu:
"Timsah yiyen kaplumbağalar ülkemizde nadir tür olarak önem arz ediyor. Yasa dışı yollarla satılsaydılar veya bilinmeyen kişilerin elinde olsaydılar muhtemelen iyi bakılamayacakları için ölmüş olacaklardı. Burada çok iyi şartlarda, uzmanlarca sağlık kontrolleri yapılarak bakılacakları için uzun yıllar yaşayabilecekler. Gen bankası gibi o türün yüzyıllar boyunca yaşamasını dünyadaki soyunun kalması için de bir mücadele olacak. Belki bizden sonraki nesil de 200 yıl sonra Ormanya'ya geldiğinde veya Türkiye'de bu türleri görme şansı elde edecek. İleride sayıları arttığında belki ana vatanına geri göndereceğiz veya uygun üretim istasyonu veya hayvanat bahçeleriyle buradaki üreyen türleri paylaşma imkanımız olacak."