Çocukken babasının yanına çırak olarak girip, meslekteki 59 yılını geride bırakan bir esnaf; İsmail Hız.
68 yaşındaki torna ustası İsmail Hız’ın dükkanı Tophane Kumbaracı Yokuşu’nda bulunuyor.
Hız, yıllarca mobilya ayakları ve aksesuarları üretmiş.
Sıradan ahşap parçaları onun torna tezgahındaki dokunuşlarıyla mobilya parçalarına, hatta oyuncaklara dönüşüyor.
Artık daha çok oyuncak üretiyor
Masa ayakları, sehpa ayakları, koltuk ayakları ve diğer tüm mobilya aksesuarları.
İsmail Usta’nın elinden çıkan mobilya parçalarından sadece bazıları…
Bu parçalardan şimdilerde de ürettiğini ancak eskisi kadar iş almadığını söyleyen Hız, şunları söylüyor:
“Eskiden çok işimiz vardı. Gece saatlerine kadar çalıştığımız günler olurdu. Çoğu zaman çocuklarımı ancak yatakta sevebiliyordum. Ben işe giderken onlar uyuyordu, geç döndüğümde de yine uykuda oluyorlardı. Hafta sonları yüz yüze görüşürdük, hasret giderirdik. Ben burada tek çalışıyorum. Fazla iş de almak istemiyorum, belli birkaç müşterim var onlara çalışıyorum. Boş kaldığım zamanlarda da parça ağaçları değerlendirerek oyuncak türü işler yapıyorum. Tavşancık, ayıcık, kuş gibi şeyler. Onlardan da para kazanıyoruz.”
Tophane’nin en eski esnaflarından
Her fırsatta işini çok sevdiğini söyleyen Hız, mahallesini ve komşularını da çok sevdiğini şöyle anlatıyor:
“Ben işimi çok seviyorum, mahallemi de seviyorum, komşularımı da seviyorum. Komşularım da beni severler. Çünkü bunca senedir bir münakaşamız olmamıştır. Komşularımın bende işi olduğu zaman seve seve yaparım. Onların da bana karşı bir saygıları var. Şu anda buranın en eski esnafı benim, benden daha eskisi yok. Elim ayağım tutana kadar buradayım, çalışmaya da gayret edeceğim.”
Bu mesleğe seçerek başlamadığını ancak sonra çok sevdiğini söyleyen Hız, emekli olmasına rağmen yaptığı işten kopamıyor ve her sabah dükkanının kapısını huzurla açıyor.
“Ben bu iş yerine gelmesem nerede vakit geçiririm. Şu dükkanın kepengini açtığım zaman huzur doluyor içim, rahatlıyorum. Geç de olsa geliyorum. Yani kendi mutluluğum için geliyorum. Evde de dursan, ne olursa olsun hacı da olsan koca da olsan huzursuzluk olur evde. O huzursuzluğu tatmamak için tattırmamak için geliyorum, severek bu işi yapıyorum.”
Haber: İlyas Umut Özacar
Kamera ve Kurgu: Ünsel Ayhan Aybek