Heyelan bölgesi olan Trabzon'un Çaykara ilçesinin Şahinkaya Mahallesi, 1929’da Maçka, Bayburt, ve Samsun’a, 1959’da Kırıkhan’a, ve en büyük göçünü ise 1973’te Gökçeada’ya verdi. 61 hane, devlet tarafından Gökçeada'da inşa edilen ve "Şahinkaya" adı verilen köye yerleştirildi.
Memleketlerinden bin 400 kilometre öteye, hiç bilmedikleri bir bölgeye göç eden Karadenizliler, devletin kendilerine sağladığı imkanlarla tarım ve hayvancılıkla uğraşmaya başladı.
Göçün ilk yıllarında gurbet zorluğu yaşadılar.
Her şeye rağmen, ne köylerinden kemençe sesini ne de sofralarından kara lahanayı eksik ettiler.
1973'te Çaykara'dan kamyon ve otobüslerle hareket eden 300'den fazla kişi Gökçeada'ya 3 günde gelmiş.
Köylülerden 78 yaşındaki Hasan Köseoğlu ise, adaya 33 yaşındayken geldi.
"Geldikten bir gün sonra çalışmaya başlayarak burasını adeta cennete çevirdik. Köyde bir tane ağaç yoktu. Eşek, at ve katır bilmezdik. Onu burada öğrendik. Rumlardan gördük, öğrendik ve o hayvanlara da alıştık. Devlet okulumuzu, camimizi yaptı. Allah devletimizden razı olsun."
Köseoğlu ve ailesi Trabzon ile irtibatını koparmıyor, sürekli ziyarete gidiyor.
"Memleket özlemi hiç bitmiyor. Rüyanda bile memleketi görüyorsun. Ama orada geçim sıkıntısı çekiyorduk, arazimiz kısıtlıydı. Zaten sürekli gurbette çalışıyorduk. Gökçeada bizim için kurtuluş oldu. Burası şimdi evimiz barkımız, yurdumuz oldu. Çocuklarımız artık Trabzon'u değil, Gökçeada'yı istiyor."
"Kemençe sesini duyunca dünyalar bizim oluyor"
Karadenizlilerden Azmi Nafi Uygun da (54) Gökçeada'ya 9 yaşında geldi.
Rumlarla beraber okuduğunu, ilk başta zor gelse de Gökçeada'yı çok sevdiklerini söylüyor.
"Memleketi hatırladıkça ağladık, acı acı mektuplar yazdığımız da oldu ama zamanla alıştık. Artık Gökçeada'yı memleketimiz olarak görüyoruz. Memlekete gidince Gökçeada'yı özlüyoruz. Karnımız burada doyuyor."
Memleket özlemi hiç bitmiyor
80 yaşındaki Hayrettin Atalay ise 45 yıldır memleketlerinden uzakta yaşıyor.
"Çaykara'da sel oldu, evlerimiz de çatlaklar oluştu. ayrıca orada ciddi manada geçim sıkıntımız vardı. Devlet bizi buraya yerleştirdi. Buraya gelince bilhassa kadınlarımız rahat etti. Sırtlarından yük gitti. Sadece ada olduğu için ulaşımda güçlük çekiyoruz. Onun dışında buradan çok memnunuz."
Nazmiye Kızık (58) ise 5 kardeşiyle geldiği Gökçeada'yı çok sevdiğini, memleketini çok özlediğini ama hiç gidemediğini anlattı.
Kaynak: AA