Yozgat'ın imarına önemli katkı sağlayan ve kentte birçok eser bırakan Çapanoğlu ailesinin Çapanoğlu Büyük Camisi'nde bulunan türbesindeki mezar taşları, hançer, selvi ağacı ve çiçek gibi görsel estetiğinin yanında çeşitli motifleriyle ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Osmanlı İmparatorluğu'nda 17. yüzyıldan itibaren önemli görevlerde bulunan Çapanoğulları, Anadolu'nun imarı çerçevesinde cami, çeşme, hamam gibi önemli eserler bıraktı.
Çapanoğlu Mustafa Bey tarafından 1779 yılında yaptırılan ve şehrin her yerinden görülebilen Çapanoğlu Büyük Camisi ise ince minaresi, yüksek kasnaklı kubbesi ve köşe kuleleri ile Yozgat'ın sembolünü oluşturuyor.
Avrupa etkisinde ortaya çıkan Türk mimari tarzının Anadolu'daki önemli örneklerinden birini oluşturan ve barok motiflerinin de yer aldığı caminin türbesinde bulunan mezar taşları süslemeleriyle dikkati çekiyor.
Çapanoğlu ailesinden 18 kabrin ve yaklaşık 200 yıllık Bozok Sancağı'nın bulunduğu türbenin ziyaretçisi eksik olmazken, camiye namaz kılmaya gelen vatandaşlar Çapanoğlu ailesine dua ediyor.
Hepsinin bir anlamı var
Mezar taşlarıyla ilgili 2 yıldır araştırma yapan Bozok Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü araştırma görevlisi Adem Sevim, Çapanoğlu ailesinin bulunduğu türbeye dış cami içine açılan yuvarlak kemerli bir kapıdan girildiğini, türbede çeşitli büyüklükte 18 mezar yer aldığını söyledi.
Caminin, Çapanoğlu Mustafa Bey tarafından yaptırılan önemli bir eser olduğunu anlatan Sevim, cami süslemesinde Avrupa etkisinin görüldüğünü belirtti.
Cami yanında bulunan türbe ve mezarlıkta Anadolu'da birçok türbede görülmeyen süslemeli mezar taşları yer aldığını aktaran Sevim, şu bilgileri verdi:
"Özellikle İstanbul'da gördüğümüz mezar taşları Yozgat'ta da görülüyor. Burada Çapanoğlu Ahmet Bey ve Mustafa Bey'in mezarları var. Mezarlarda hançer, selvi ağacı, gül motifleri, 'S' ve 'C' kıvrımları var. Bunlar batı sanatının Osmanlı sanatına nasıl yansıdığını göstermektedir. Bunlar ilk bakışta süs olarak görülse de hepsinin bir anlamı var. 'Selvi ağacı' kanaati ve kadere razı olmayı, 'hançer' mevta için hayatın kısa sürdüğünü sembolize etmektedir."
Sevim, erkek mezarlarında genelde baş şahide taşlarında sarık ve fesin bulunduğunu anımsatarak "Kadınlarda başlık olmaz, kadın mezar taşlarında çiçek motifleri, kıvrık dallar, vazodan çıkan üzüm, natürmort dediğimiz ölü doğa tasvirleri kadınların mezar taşlarında sembolize edilmiştir. Bu da bize bereketi, bolluğu simgelemektedir" dedi.
"Kadınlara da zarafet göstermişler"
Türbeyi ziyaret eden Meryem Uçar, Çapanoğlu ailesinin bulunduğu türbenin mimari ve süslemeleriyle kendisini çok etkilediğini vurguladı.
Uçar, Çapanoğlu Büyük Camisi'nin önemli bir eser olduğunu belirterek, "Kabir taşları sıra dışı bir yapıya sahip. Atalarımız her konudaki inceliklerini, zarafetlerini göstermiş, erkek mevtaların kabirlerini sarıklarla temsil etmişler, kadınlara da zarafet göstermişler, bunları kabirlere taşımışlar, çiçekler nakşetmişler. Ruhları şad olsun" ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA