Türkiye, barındırdığı orman, dağ, bozkır, sulak alan, kıyı ve deniz ekosistemleri, bunların farklı biçimleri ve kombinasyonlarıyla biyolojik çeşitlilik bakımından küçük bir kıta karakteri taşıyor.
Türkiye'nin fauna çeşitliliği, ılıman kuşak ülkeleriyle kıyaslanacak ölçüde zenginliğiyle öne çıkarken, çoğu böceklerden oluşan omurgasızlar, 60 bin-80 bin tür sayısıyla en çok türe sahip canlı grubu olarak dikkat çekiyor. Kanatlı böceklerde de 22 bin 125 tanımlı tür var.
Bugüne kadar belirlenen toplam omurgalı türü sayısı bin 500 civarına ulaşırken, 694 tatlı su ve deniz balığı türü, 460 kuş türü, 30 amfibi türü, 161 memeli türü ve 120 sürüngen türü ülkede barınıyor.
En zengin sınıf papatyagiller
Türkiye, bünyesindeki 167 familya, bin 320 cins ve 9 bin 996 tür ile bitki çeşitliliği bakımından dünyanın en zengin ülkelerinden biri olarak öne çıkıyor.
Türkiye florasının endemizm oranı yüzde 31,8 iken her yıl çok sayıda tür buna ekleniyor.
Türkiye'nin endemik tür bakımından en zengin familyası 572 endemik sınıfla papatyagiller olarak belirlendi. Bunu 385 sınıfla baklagiller ve 326 sınıfla ballıbabagiller familyaları izliyor. Ülkede, 14 adet de endemik cins var.
Bu endemizm oranı Avrupa'daki İspanya (yüzde 18), Yunanistan (yüzde 15), Fransa (yüzde 3) ve Polonya (yüzde 0,1) gibi ülkeleriyle kıyaslandığında Türkiye'nin oldukça yüksek seviyede bulunduğunu gösteriyor.
Dünyayı besleyen kültür bitkileri
Dünya nüfusunun beslenmesinde de önemi bulunan endemik türler, bunların yok olmadan korunmasını sağlanmak açısından Türkiye üzerine büyük bir sorumluluk yüklüyor.
Türkiye içindeki yüksek endemizm düzeyleri, Amanos Dağları, Ilgaz Dağı, Orta Toroslar, Taşeli Yaylası, Bolkar ve Aladağlar, Kazdağları, Uludağ, Gümüşhane ve Erzincan arasındaki dağlar, Munzur Dağları, Tuz Gölü ve tuzlu bozkırları gibi belirli alanlarda yoğunlaşıyor.
Türkiye'deki 3 bin 649 endemik bitki sınıfından bazıları, dünyayı besleyen kültür bitkilerinin akrabaları arasında yer alıyor.
Bu kapsamda tarla bitkileri, mera bitkileri ve bahçe bitkileri var.
Ekonomik önemi bulunan bitkilerin gen merkezi
Türkiye, Akdeniz ve Yakın Doğu olmak üzere iki önemli gen merkezinin kesiştiği noktada yer alıyor. Bu kapsamda, Kazdağları, genetik çeşitlilik açısından ülkenin en önemli noktalarından biri olarak öne çıkıyor.
Türkiye'de 100'den fazla türün geniş varyasyon sergilediği, birçok tıbbi bitki ve meyve ağacı gibi ekonomik açıdan önemli bitki türlerinin kaynağı veya çeşitlilik merkezi durumunda olan 5 mikro gen merkezi bulunuyor. Bu merkezler, dünyada yaygın olarak yetiştirilen birçok bitki türünün gelecekteki sürdürülebilirliği için çok önemli genetik kaynaklar sunuyor.
Mikro gen merkezleriyle yetiştirilen ekonomik öneme sahip bitki türleri şu şekilde sıralanıyor:
Trakya ve Ege: Ekmeklik buğday, makarnalık buğday, şişik buğday, topbaş buğday, turna gagası buğday, nohut, kavun, fiğ, acı bakla ve yonca.
Güney ve Güneydoğu Anadolu: Yabani gernik, buğday anası, bal kabağı, karpuz, hıyar, bezelye, mercimek, bakla, asma, baklagil yem bitkileri.
Samsun, Tokat ve Amasya illeri: Çok sayıda meyve ağacı türleri, bezelye, mercimek, bakla ve diğer baklagil yem bitkileri.
Kayseri ve çevresi: Badem, elma, bezelye, asma, mercimek, nohut, yonca ve korunga.
Ağrı ve çevresi: Elma, kayısı, kiraz, vişne, karpuz ve baklagil yem bitkileri.
Çok sayıda tıbbi ve aromatik bitkinin ve endüstri bitkilerinin genetik kaynakları da Türkiye'de bulunuyor. Çeşitlilik bakımından en zengin ağaç cinsi 39 takson ile meşeler olurken, bunu çamlar izliyor.
Kaynak: AA