Ankara’da ağaçlar devrildi, çatılar uçtu. Balıkesir’deki şiddetli sağanak sel ve su baskınlarına sebep oldu. Nevşehir’de meydana gelen dolu nedeniyle binlerce dekar tarım arazisi zarar gördü. Tüm bu saydığımız hava olayları mayıs ayında meydana geldi.
Yaza sayılı günler kala Türkiye’de hava sıcaklıkları mevsim normallerinin altında seyrediyor. Ay boyunca yaşanan şiddetli hava olayları şaşırtmaya devam ediyor. Akıllara ise tek bir soru geliyor: Yaz neden gelmiyor, yoksa mevsimler mi kaydı?
El Nino etkisi başladı
İstanbul Aydın Üniversitesi’nden Meteoroloji Uzmanı Dr. Güven Özdemir, mayıs ayında yaşananların sebebini yaklaşık 1,5 ay önce başlayan El Nino’nun etkisine bağlıyor. Özdemir, önümüzdeki aylarda hava durumunun nasıl seyredeceğini ise şöyle anlatıyor:
“Dünyadaki meteoroloji teşkilatlarının modellerine baktığımızda yazın Kuzey Avrupa'da yüksek basıncın etkisi görülecek ve kurak olacak. Yani Kuzey Avrupa dediğimiz kesimde yer alan İskandinav ülkelerinde ve Rusya’da... Ancak Güney Avrupa tarafının yağışlı geçeceği öngörülüyor. Modellere göre bu yaz biraz daha yağışı fazla alacağız. Kışın yeteri kadar yağış alamadık ama El Nino nedeniyle yağışlarımız biraz daha fazla olacak gibi görünüyor. Haziran ayında mevsim normallerinin biraz altında sıcaklar olacak. Yağışların da iç kesimlerde oluşacağı öngörülüyor.”
Ancak bu noktada süper hücreye dikkat çeken Dr. Özdemir, “Bu yaz süper hücreyi bütünsel anlamda her yerde değil, ilçe veya mahalle bazında görebiliriz. Bu yazın biraz daha yağışlı geçeceğini düşünüyoruz” diyor.
Rekor sıcaklıklar görülebilir
İklim değişikliğiyle birlikte dünyada meydana gelen farklı olaylar var. Pasifik Okyanusu'ndaki küresel anlamda etkili olan El Nino da bunun bir parçası. Yaklaşık 1-1,5 ay önce başlayan El Nino, Peru’nun batı kısmındaki rüzgarların farklılaşmasına, su sıcaklığındaki farklı değişimlere, hava basıncındaki değişikliklere ve bununla birlikte tayfunların oluşmasına neden oluyor. Şöyle konuşuyor Dr. Özdemir:
“Mesela bazı bölgelerde çok kuraklık yaşanıyor. Dünya Meteoroloji Örgütü’nün El Nino’yla ilgili yaptığı açıklamaya göre, önümüzdeki aylarda görülmemiş rekor sıcaklıklarla karşı karşıya kalabiliriz. Tabii ki bunu o bölgeler için söylüyor. Sistemleri incelediğimizde Kuzey Avrupa yüksek basınç etkisinde kaldığı için yazın kurak geçeceğini düşünüyoruz. Açıklamaya göre Güney Avrupa yazın mevsimsel yağışların yanı sıra daha kuvvetli yağış alacak ve daha serin olacak. Tabii bu bir olasılık. Ancak tutma olasılığı yüzde 80.”
Süper hücreye dikkat
Haziran ayında hava sıcaklığının mevsim normallerinin altında seyredeceğini ifade eden Dr. Özdemir, “Haziranın 5’ine kadar soğuk tarafta yer alacağız gibi gözüküyor. Kışın yaşayamadığımız bu yağışlı dönemi, mayısta biraz gördük. Haziranda ayında da göreceğiz. Temmuz ayı sıcak ve kurak geçecek. Ağustosun ikinci yarısı ise yağışlı ve rüzgarlı olacak” diyerek şu uyarıda bulunuyor:
“İç Anadolu Bölgesi’nde süper hücrelere karşı dikkat edilmesi lazım. Ani sel, kuvvetli yağış, dolu, fırtına veya hortum görme ihtimali yüksek olacak.”
İstanbul istenilen yağışı alamıyor
Tüm dünya gibi Türkiye’de de küresel ısınmanın olumsuz etkileri yaşanıyor. Barajlardaki doluluk oranlarının düşmesi, metropollerde ısı adalarının oluşması bunun sadece birkaç örneği.
“İstanbul’da kaç gündür hava yağışlı diyoruz ama bir türlü istediğimiz şekilde yağmur yağmıyor” diyen Dr. Özdemir sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Bunun sebebi İstanbul’da ısı adalarının yoğun bir şekilde oluşması. Gökyüzüne baktığınız zaman bulutlarda aşağı doğru bir saçak gibi bir sarkma var. Ancak yer yüzeyine doğru inmeye başladıkça tekrar buharlaşmaya geçiyor ve İstanbul üzerine yağış bırakamıyor. Sadece çevresine bırakabiliyor. O da tabii ki yeterli olmuyor.”
Akdeniz'de tropikal etki
Küresel ısınma sonucu oluşan 1,5 derecelik ısınma sayı olarak çok küçük gibi görünse de aslında çok önemli… Mevsimlerin kayması işte bunun sonuçlarından biri. Peki Türkiye’de küresel ısınmanın ne gibi sonuçları görülüyor? Dr. Özdemir’den dinliyoruz:
“Türkiye’de Akdeniz Bölgesi yavaş yavaş tropikal iklim kuşağına girmeye başladı. Tabii bu 10-20 sene içinde olmayacaktır. Önümüzdeki yıllarda bu artışlar çok küçük olmak şartıyla bizim kuşağımıza doğru da gelecektir. Çünkü biz orta enlemlerdeyiz ve ekvatordaki sıcaklık yavaş yavaş denizlerimize yansımaya başladı. Buradaki ekosistem de değişmeye başladı. Sıcak denizlerdeki balıklar göç ediyor ve sıcak iklimlerde görülen bitki örtüsü bu bölgelerde görülmeye başlandı. İç Anadolu'da yeraltı sularının azalması, göllerin kuruması, kuşların göç etmesi veya buradaki canlı çeşitliliğinin azalması buna işaret.”