Çok Bulutlu 11.3ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Yaşam
22.11.2019 09:47

Türkiye’nin doğu ucunda gönüllü eğitim neferi

Yasemin Alagöz, idealist bir öğretmen. Gönüllü olarak geldiği Iğdır’daki sınır köyünde görev yapıyor. Tüm öğretmenler gibi öğrencilerini çocukları gibi gören Alagöz, “Siz çocukları severseniz onlar da sizi seviyor” diyor.

okuma süresi
Okuma süresi

Iğdır’ın Aralık ilçesi.

Üç ülkeye komşu olan, birbirinden farklı kültürler barındıran bu ilçe, Türkiye’nin en doğu ucundaki yerleşim yerlerinden biri.

İran, Azerbaycan ve Ermenistan’a komşu olan Aralık’ın Ramazankent köyünde eğitim, Ermenistan sınırının hemen yanında sürüyor.

Türkiye’nin doğu ucunda gönüllü eğitim neferi

Ağrı Dağı ile Türkiye-Ermenistan sınırı olarak kabul edilen Aras Nehri arasında kalan köyde yer alan Ramazankent İlkokulu’nda görev yapan Yasemin Alagöz, okuldaki üç öğretmenden biri.

Türkiye’nin doğu ucunda gönüllü eğitim neferi

Sorunlar ortaklaşa çözülüyor 

29 yaşındaki Yasemin Alagöz, iki yıldır köy okulunda öğretmenlik yapıyor.

Önceki görev yeri İstanbul olan öğretmen için köye yerleşmek, eşiyle birlikte aldıkları ortak bir karar ve tercihinden çok memnun.

Türkiye’nin doğu ucunda gönüllü eğitim neferi

Alagöz, köyde öğretmenliğin en önemli farkının, çocuklara bilginin yanında yaşama dair beceriler de kazandırmak olduğunu söylüyor.

Göreve başladığı zaman okulda bazı eksiklikler tespit eden Alagöz, en büyük eksiklik olan su sorununu velilerle ortaklaşa çözdüklerini anlatıyor.

Köy çocukları kapalı kutu 

Karşılıksız sevgi ile bu okulda tanıştığını söylüyor Alagöz.

“Ben onları öğrencilerim olarak değil çocuklarım olarak görüyorum” diyor ve bu duygunun dünyada bir benzerinin olmadığına inanıyor.

Şehirlerdeki çocukların günlük yaşamda daha fazla tecrübe edinebildikleri için hayat görüşlerinin biraz daha gelişmiş olduğunu, köylerde yaşayan çocukların ise kapalı birer kutu olduğunu anlatan Alagöz, imkân verildiğinde köy çocuklarının çok daha fazla potansiyele sahip olduğunu savunuyor.

Türkiye’nin doğu ucunda gönüllü eğitim neferi

“Benim öğrencim buradan çıkınca evinde bulaşık yıkıyor, hayvanlarına bakıyor, bahar geldiği zaman okula gelemeyenler oluyor. Şehirdeki çocukların çok fazla alternatifi var ama buradaki çocuğun tek alternatifi başka bir hayat sürmek”.

Hep iyi hatırlanmak istiyorum 

Öğretmenliğin annelikten sonra en kutsal iş olduğunu düşünüyor ve “Bu işi merhametli ve vicdanlı kişilerin yapması gerekiyor” diyor Yasemin Alagöz.

Bu okulda, bu öğrencilerle birlikte olduğu için kendini çok şanslı hissediyor.

Türkiye’nin doğu ucunda gönüllü eğitim neferi

Daha zor şartlarda görev yapan arkadaşlarının da olduğunu belirten Alagöz, birçok çocuğun hayatına olumlu anlamda dokunmak istiyor.

İlkokul öğretmenini güzel anılarla hatırladığını söyleyen Alagöz, kendisi de öğrencileri tarafından hep sevgiyle hatırlanmak istiyor.

“Siz çocukları severseniz onlar da sizi seviyor ve çocuklar kimin onları sevdiğini çok iyi hissediyor.”
 

Kurgu: Ünsel Ayhan Aybek

Sıradaki Haber
Necmettin öğretmenin ailesi her 24 Kasım'da gömleğiyle avunuyor
Yükleniyor lütfen bekleyiniz