Açık 3.1ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Yaşam
TRT Haber 10.05.2021 09:39

Türkiye'nin ilk kadın korucusu: Gülşen Öztepe

Hakkari'de yaşayan Gülşen Öztepe, Türkiye'nin ilk kadın korucusu. Terörün kol gezdiği 90'lı yıllarda, yaşadığı coğrafyanın kaderi değişsin diye teröristlerle mücadele etti. Şimdi onun görevini oğulları ve gelini sürdürüyor.

okuma süresi
Okuma süresi

Yüce sarp dağları, tertemiz havası, derin vadilerin arasında acele acele akan Zap Suyu, çayını balla ikram eden insanıyla gökyüzüne komşu şehir Hakkari...

Yıllarca terörle anıldı bu kentin ve komşularının ismi. Mehmetçik'in en uç noktalardaki vatan nöbetini, sınırların hemen ötesindeki terörle mücadelesini anlatabilmek için düştük hep yola. Yolumuz Hakkari'yle hep böyle kesişti. Girilmez denen dağlar, doğanın cömertçe sunduğu güzellikler bu topraklarda artık asıl amacına hizmet ediyor. Zap suyunda rafting, Cilo'da doğa yürüyüşleri yapılıyor.

Erkeklerin dahi yapmak istemediği görevi seve seve üstlendi

Bölge halkı zulümden başka bir şey görmediği terör örgütüne artık geçit vermiyor. 90'lı yıllarda yürekli anaların, babaların, gözünü kırpmadan nöbet tutan yiğitlerin mücadelesi elbette bu günlere getiren. Köylere, mahallelere kadar inen teröristlere, tehdite boyun eğmeyenlerin sayesinde. Köy köy gezdik bu görevde. Bu cennet toprakların cennet kokulu analarıyla tanıştık. Onlardan biri 65 yaşındaki Gülşen Anaydı.

Türkiye'nin ilk kadın korucusu, Gülşen Öztepe, Hakkari'nin Suüstü köyünde yaşıyor.

O zamanlar terör baskısı yüzünden erkeklerin dahi yapmak istemediği bu görevi seve seve üstlendi. 90'lı yıllarda Hakkari'de bir komutan istedi ondan bu zorlu görevi. Çünkü dimdikti Gülşen Ana, köyüne gelen askeri susuz, yemeksiz göndermezdi. Her birine evladı gibi bakardı.

Öztepe, o konuşmayı şöyle anlatıyor:

"Büyük kızım dedi 'anne hemen gel, acele suyu bırak gel.' Dedim 'kızım ne oldu, niye?' Dedi 'anne paşa seni çağırıyor Hakkari'de.' Dedim 'paşam sen ne emredersen ben yaparım.' Bana 'sen Türkiye'de korucu olacaksın.' Ben şaşırdım durdum kaldım. Dedim 'ben olamam yoksa bana ceş diyecekler.' Kötü bir laftır. Düşündüm düşündüm dedim 'tamam ben olacağım.' Devlet için, askerlerimizin için şehit oldukları için..."

40 yıl önce köyünün en hakim tepesine Türk bayrağını astı

Türkiye'nin ilk kadın korucusu: Gülşen Öztepe

90'larda yaşadığı coğrafyanın kaderi değişsin diye aldı eline silahı. Hem yedi çocuğunu büyüttü hem de vatanını korudu. Tehdit aldı, evi defalarca saldırıya uğradı ama Gülşen Ana, teröristlerle mücadele etti. Çocuklarını taşların altında sakladı, direndi. 40 yıl önce köyünün en hakim tepesine Türk bayrağını astı. Gece gündüz nöbet tuttu.

Teröristler üç kere vurup talan etse de o ertesi gün yenisini astı. "Seni başka köye götüreceğiz indir o bayrağı, seni öldüreceğiz" dedi teröristler ama o boyun eğmedi, "O bayrak inmeyecek" dedi. 40 yıldır tüm ihtişamıyla dalgalanıyor gönül verdiği ay yıldızı Suüstü köyünde. Ufacık bir yeri kirlense, rüzgardan zarar görse hemen yeniliyor Gülşen Ana bayrağı.

"Canımızdır, kanımızdır bu bayrak"

Öyle güzel anlatıyor ki bayrağını ve askerini Gülşen Ana "canımızdır, kanımızdır bu bayrak" diyor. Anlatırken bile coşku dolu sesi. Türk askeri onun hem omuz omuza mücadele ettiği arkadaşı, hem de evladı olmuş. Irak'ın kuzeyindeki operasyonları izlerken yüreği ağzına geliyor, her gün her dakika Mehmetçik'e dua ediyor. "Sanki hepsi benim canım evladım, bir şehit haberi alsam ciğerimden bir parça kopuyor" diyerek sesi titriyor konuşmanın arasında.

Torunlarını bayrak ve vatan sevgisiyle büyütüyor

Sadece teröristlerle mücadele etmemiş, bölge halkına, gençlere anlatmış devletin, bayrağın, vatanın önemini. "Bu dağdakilerin, teröristlerin Kürtlerle ilgisi yok" demiş. Kimi anlamış, kimi korkmuş kabul etmemiş. Şimdi 65 yaşında. Eski gücü kalmasa da kararlılığı baki. Onun görevini çocukları ve gelini yürütüyor. Torunlarını bayrak ve vatan sevgisiyle büyütüyor. "Zor kızım burada ayakta kalmak bakma, korku tehdit... Bunlarla herkes baş edemez. Hainler de çıktı elbette. Kimi de korkusundan sessiz kaldı" diyor.

"Asıl o zaman ayakta durmak, devletin yanında olmak önemliydi"

Eskiyle şimdiyi kıyaslayınca derin bir "Ah" çekiyor Gülşen Ana. "Asıl o zaman ayakta durmak, devletin yanında olmak önemliydi. Şimdi çok şükür terör az, devletimiz güçlü, herkes korucu oluyor. Korkmuyor. Benim zamanımda kimse yanaşmazdı, beş korucuyduk bu köyde başlarda" diyor.

Aynı şeyi haykırıyorlar "bitsin artık!"

Canı yanmış, gözünde yaş eksilmemiş, yollara baka baka ömrü geçen anaların yarası bu topraklar. Ağıdı yakar, kışı üşütür. Her bir hanede ayrı hikaye var. Yol üstündeki köylerde iki dakika durup sıcak çaylarını içerken bir ömrü anlatıyorlar. Bir çift gözleri, hem evlatlarının hem ekmeklerini kazandıkları topraklarının, yuvalarının üzerinde hep.

Sabahın seherinde başlarken gün onlar için bitmek bilmeyen bir telaşın içindeler, sütü bu toprakta, buğdayı bu toprakta, ekmeği aşı bu toprakta, sırtlarını yaslayıp, rahat bir nefes alacakları huzur bu toprakların evlatlarında biliyor yörenin cefakar anaları. Canları hep en derinden yanmış, zulmü, baskıyı en yakından görmüşler.

Hangi coğrafyada olursak olalım anaların derdi, yarası bir. Gözü gibi korudukları, emekle büyüttükleri evlatlarını teröre kurban vermek istemiyorlar. Kimi korkusuzca "ana yüreğiyle" evine, toprağına zarar gelmesin diye savaşıyor, kimi ilimle anlatmaya uğraşıyor, kiminin elinden dua etmekten başka çare gelmiyor ama Diyarbakır'daki anne de, İzmir'deki anne de aynı şeyi haykırıyor "bitsin artık!"

ETİKETLER
Sıradaki Haber
Çektiği kliple diğer cam kemik hastalarına da umut oluyor
Yükleniyor lütfen bekleyiniz