Mersinli Özge Yıldırım, Fikriye Erdoğrul ve Özlem Tutuş, isimleri ve yaşları farklı olsa da Genç Çiftçi Projesi sayesinde bin 500 rakımdaki Arslanköy'de çiftçi olarak başarıya uzandı.
Proje sayesinde özlemini çektikleri topraklarına dönen kadınlardan biri büyükbaş, diğeri küçükbaş hayvancılık yapmaya başladı, bir diğeri ise atıl araziyi yemyeşil bir erik bahçesine dönüştürdü.
Evlendikten sonra eşiyle kent merkezine yerleşen 27 yaşındaki Özge Yıldırım, kızı 5 yaşındaki Elif Ada'nın geleceği için aile ekonomisine katkı sunmak istedi.
Yıldırım, Toroslar'ın yaklaşık bin 500 rakımlı Arslanköy Mahallesi'nde bulunan kayınbabasından kalma 10 dönümlük araziyi değerlendirmek için 2016'da projeye ilk adımını attı.
Projeden destek almaya hak kazanan genç kadın, talep ettiği 16 bin 500 liralık hibeyle bahçesine 500 erik fidanı dikerek, hem atıl durumdaki arazisini canlandırdı, hem de özlem duyduğu topraklara yeniden dönme şansı buldu.
Yıldırım, yaptığı başvurunun kabul edilmesiyle hayatının değiştiğini, verilen destekle yeni bir bahçe kurduğu söyledi.
Getirisinin yüksek olması beklentisiyle erik yetiştirmeyi tercih ettiğini anlatan Yıldırım, "Erik fidanı dikerek araziyi tek çeşit meyveye döndürdük. Daha önce çok karışıktı, yaşlıydı, eksiklikleri bitmiyordu, bakımı zor oluyordu. Hibemiz de çıkınca tek çeşidin bakımı ve verimi daha iyi olur dedik. Eriğin getirisinin daha iyi olacağını düşündük. Şu an yolun çok başındayız. Allah'tan tek dileğimiz güzel bir bahçe olur ve daha iyi yerlere gelebiliriz." diye konuştu.
Yıldırım, köyüne tekrar döndüğü için mutlu olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
"Artık sürekli buradayız. Bahçemiz de oldu, bizi bağlayan bir şey var. Sulama yapıyoruz, otları biçiyoruz, ilaç veriyoruz. Onlara çocuk gibi bakarak günümüz geçiyor. Benim hiç bahçe tecrübem yok. Eşim tarımla ilgileniyordu, ben de ona yardımcı olmak adına böyle bir işe giriştim. Oldukça memnunum ona destek olduğum ve böyle bir yeri yetiştirdiğim için. Genç olmamızın da büyük bir önemi var. Gençken ne ekersen onu biçersin. Çocuğumuzun ve kendimizin geleceği için bahçemiz bir yatırım."
İlk hasadını 3 yıl sonra yapacağını söyleyen Yıldırım, meyvelerini toplayacağı günü sabırsızlıkla beklediğini anlattı.
24 yaşında hayvancılığa başladı
Proje sayesinde kazandığı 30 bin liralık hibeyle 6 adet angus cinsi sığır alarak, 6 yaşındaki kızı Mine, 2 yaşındaki oğlu Kuzey ve eşiyle birlikte özlem duyduğu topraklarda hayvan çiftliği kuran 24 yaşındaki Fikriye Erdoğrul ise hayallerini gerçekleştirdiği için mutlu olduğunu söyledi.
Erdoğrul, vaktinin çoğunu hayvanlarla geçirdiğini belirterek, "Daha önce Mersin'de oturuyorduk, projeyi duyunca başvurduk. Kazanınca da köye döndük. Hibeyle aldığımız anguslar ve sonrasında aldığımız ineklerle birlikte köydeyiz. Sabah inekleri sağıyorum. Sonrasında anguslara bakıyoruz, altlarını temizliyoruz, yemlerini ve sularını veriyoruz. Aynı işlemleri öğleden sonra da sürdürüyoruz." ifadesini kullandı.
Genç yaşına rağmen büyükbaş hayvancılıkla uğraşmayı sevdiğini kaydeden Erdoğrul, "Gencim ama zor olmuyor, gayet kolay ve güzel. Sütlerinden yararlanıyoruz, besiye çekince etinden yararlanıyoruz. Sütlerini sağıp satarak ev geçimine katkı sağlıyoruz. Çocuklar yiyip içiyor. Hayatımdan memnunum. Hedefim burayı ve hayvanlarımı büyütmek." dedi.
Süt, peynir ve yoğurt satıyor
Özlem Tutuş (32) da uzak kaldığı köyüne geri dönüp, yeni bir hayat kurmak için projeye başvurdu.
Aldığı 30 bin liralık hibe karşılığında 40 keçi alan Tutuş, yaşadığı süreci şöyle anlattı:
"Projeyi arkadaşlarla konuşurken duydum. Başvurdum, şartlarımın uyduğunu söylediler. Şans ya bize çıktı. Sonra geldiler, ahırlarımıza baktılar, bazı eksiklerimiz vardı. Tekrar başvurularımızı yaptık, bu sefer uygun çıktı, bir süre hayvanları bekledik. Hayvanlar geldikten sonra yoğun bir kış yaşadık. 40 keçi verdiler. 4'ü öldü ama sigorta yaptırmıştık bu sayede yerlerine eklendi. Artık eksiğimiz yok, fazlamız var."
Tutuş, 7 yaşındaki oğlu Furkan ve eşiyle birlikte yamaca kurdukları dağ evinde hayatlarını devam ettirdiklerini belirterek, "Günümüz hayvanlara bakmakla geçiyor. Onları otlatıyoruz, sağıyoruz, oğlaklarına bakıyoruz. Onlardan elde ettiğimiz sütü, peyniri, yoğurdu satıyoruz. Evimizin geçimi, geleceğimiz ve daha iyi şartlarda hayvancılık yapabilmek için çalışıyoruz."
Kentteki destekler 5 milyon lirayı geçti
Mersin İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Arif Abalı, geçen yıl başlayan proje kapsamında 13 ilçede 5 milyon 370 bin liralık destek verildiğini aktardı.
Bu yıl için 197 projeye hibelerin süreceğini kaydeden Abalı, "Bu projede genç çiftçilerimizin, özellikle kadın çiftçilerimizin desteklenmesinin amacı öncelikle tarımda sürdürülebilirliği sağlamak. Geliri düşük çiftçilerimizin tarımda gelişmesini sağlamayı amaçlıyoruz. Projedeki bir amaç da kentten köye geri göçü desteklemek. Bu kapsamda ilimizde çok güzel çalışmalar yapıldı." dedi.
Abalı, desteklerin, arıcılıktan tarıma kadar 12 kalemde verildiğini aktararak, projenin gittikçe daha da başarılı olacağına inandığını söyledi.
Projenin duyurulması için de çalışmalar yapıldığını vurgulayan Abalı, şöyle devam etti
"Çalışmaların duyurulması için her yıl Bakanlığımızın belirlediği tarihlerde tüm çiftçilerimize gerek SMS ile gerek medya kanalıyla ulaşmaya çalışıyoruz. Bu projenin desteklenmesinde amaç kırsal bölgeler. Özellikle yüksek rakımdaki çalışmalara destekleri veriyoruz. Yükseklik arttıkça başvuru yapanların puanları da artacaktır. Çok sayıda yere gitmeye çalışıyoruz. Düzenli periyotlarda destekleri inceliyoruz. Bu bölgede bugün gezdiğimiz yer 3 kadın projesiydi. Bu kadınlarımız, Mersin'deki ailelerini, bin 500 rakımdaki Arslanköy'e taşıyıp çiftçiliğe devam etmeye çalışıyorlar. Bu anlamda da projenin amacına ulaştığını düşünüyoruz."