Dünyada nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan canlılar arasında yer alan caretta caretta deniz kaplumbağalarının mayıs ve haziran ayında başlayan yumurtlama dönemi sürüyor.
Yumurtalarından çıkar çıkmaz denize ulaşmak için büyük çaba harcayan yavru caretta'lardan başarılı olamayanlara, bu sevimli hayvanların doğal üreme alanı İztuzu sahilinde kurulu Deniz Kaplumbağası Araştırma Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi'nde (DEKAMER) görevli gönüllü öğrenciler yardımcı oluyor.
Üç deniz kamplumbağası yavrusu korumaya alındı
DEKAMER görevlileri, gece saatlerinden sabaha kadar yumurtalarından çıkan yavruların plajda güvenli şekilde denize ulaşmaları için çaba harcıyor.
Gönüllerin yürüttüğü çalışmalar sırasında ilk defa rastlanan üç yüzgeçli iribaş deniz kaplumbağası yavrusu merkezde korumaya alındı.
DEKAMER Müdürü Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yakup Kaska, İztuzu kumsalının deniz kaplumbağalarının en iyi üreme sahalarından biri olduğunu söyledi.
Mayıs ayı başlarında yuvalamaya başlayan caretta caretta'ların yumurtalarından çıkışların devam ettiğini belirten Kaska, "Bu sene Dalyan kumsalında 500'e yakın yuva oldu. Yuvaların yavru çıkışları bir aydır devam ediyor. Yavru çıkışlarının en çok olduğu dönem bu dönem ve bu eylül sonu kadar devam edecek" diye konuştu.
"Bir ayda 7 bin yavru denize ulaştı"
Yavruların denize güvenli şekilde ulaşması için görevlilerin kumsalda gece gündüz çalışma yürüttüğü bilgisini veren Kaska, "Şu ana kadar yaklaşık 100 yuvadan yavru çıkışı tamamlandı. Bunların her birinden yaklaşık 70 civarında yavruyu denize gönderdik. 7 bin yavrumuz şu an denize ulaşmış durumda" ifadelerini kullandı.
Kaska, denize ulaşanların yanı sıra ölen ve anormal gelişen yavruların da olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu:
"Çok görülmeyen üç yüzgeçli bir yavru kaplumbağa ile karşılaştık. Deniz kaplumbağalarının normalde 4 bacağı var. Bu dört bacağın bir tanesinden iki tane daha yanında bacak çıkmış bir kaplumbağa ile karşılaştık. Yani bir noktada 3 bacak çıkmış durumda. Bu anormallik daha önce deniz kaplumbağalarının gelişimlerinde pek rastlanılmamış bir durum. Bu sene yaptığımız detaylı çalışmaların içinde böyle bir kaplumbağayı da bulduk. Kaplumbağanın dışarıda görülen bu anormalliklerinin yanında yavrunun içinde bir anormallik de olabilir diye korumaya aldık. Şu anda yavrunun doğal beslenme sürecini gözlem altında tutuyoruz. Eğer gelişimi ve beslenmesi normal süreçte devam ederse detaylı bir inceleme yapacağız. Kaplumbağa eğer gelişimini sürdüremezse müzemizde sergileyeceğiz."
Genetik bozukluklardan dolayı önceki yıllarda iki başlı, tek gözlü, çene yapısı farklı kaplumbağalarla karşılaştıklarına işaret eden Kaska, 3 yüzgeçli kaplumbağayla ise ilk defa karşılaştıklarını söyledi.
Kaska, kaplumbağanın görevlilerin dikkatli çalışması sonucu ortaya çıkarıldığını anlatarak, nesillerini koruyabilmek için hem erkek hem de dişi bireylerin sağlıklı şekilde korunmaları gerektiğini dile getirdi.
Yakup Kaska, yurt dışından birçok bilim insanının 3 yüzgeçli kaplumbağaya ilgi gösterdiğini belirtti ve "Böyle bir tür ülkemizde ilk defa görüldü. Yurt dışından bilim adamları ile yaptığımız görüşmelerde dünyada da ilk defa görüldüğünü söyleyebiliriz. Yurt dışında 40 yıllık deniz kaplumbağa araştırmacıları dahi böyle bir türü yurt dışında ilk defa gördüklerini söyledi" bilgisini paylaştı.
Merkeze giden yerli ve yabancı ziyaretçiler, DEKAMER’deki su tankına alınarak gelişimi izlenen deniz kaplumbağasıyla yakından ilgilendi ve hayvanın fotoğraflarını çekti.
Kaynak: AA