Burdur'un Bucak ilçesinde yaşayan "uçan adam" lakaplı Ahmet Dağaşan, yarış motosikletlerinin motorlarını kullanarak yaptığı güçlü paramotorlarla uçmanın heyecanını yaşıyor.
Çocukluğundan beri içinde olan uçma hayalini 47 yaşında gerçeğe dönüştürdüğünü belirten Ahmet Dağaşan, yarış motosikleti motoruyla tek kişilik ve çift kişilik paramotorlar üretiyor.
Dağaşan, farklı şehirlerde bularak satın aldığı hasarlı ya da ikinci el yarış motosikletlerini evinin altındaki atölyesinde parçalayarak motorlarını çıkarıyor. Bu güçlü motorları, birçok aksamını kromdan yaptığı paramotorlara takıyor.
Yaklaşık 5 yıldır internetten yaptığı araştırmalar ve paramotorlarla uğraşanlardan elde ettiği bilgi sayesinde ürettiği paramotorlarla uçmayı başaran Dağaşan, çift kişilik tasarladığı araçlarla da başkalarını uçuruyor.
Havada akrobatik hareketler yaparak birlikte uçtuğu maceraperestlere keyifli dakikalar yaşatan Dağaşan, çeşitli kurslar ve eğitimler alarak uçuş tekniğini de sürekli geliştiriyor.
Dağaşan, hava şartlarına bağlı olarak neredeyse her gün pilot kıyafetini giyerek paramotorunu aracının arkasına bağlayıp evinin yakınındaki yıllık kirasını peşin ödediği tarladan havalanıyor.
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünden "özel uçuş izni belgesi" olan 52 yaşındaki 2 çocuk babası Ahmet Dağaşan, aslında mermer işleme fabrikası sahibi olduğunu, neredeyse her gün uçuş yaptıktan sonra iş yerine gittiğini söyledi.
Uçma hevesinin çocukluğundan geldiğini belirten ilkokul mezunu Dağaşan, çocukken ağaçlara astığı plastik hortumlardan sallandığını anlattı.
Dağaşan, 5 yıl önce paramotor almaya karar verdiğini söyleyerek, "Burdur'da bir paramotor buldum, sahibi bu motoru almış ancak korktuğundan uçamamış. O kişiden ilk paramotorumu satın aldım" dedi.
"Türkiye'de paramotora yarış motosikletinin motorunu takan ilk kişiyim"
Antalya'da eğitim aldıktan sonra kendi kendine Burdur'da uçmaya başladığını dile getiren Dağaşan, "Satın aldığım paramotorun beygir gücü yetersizdi. Hava araçlarında güç çok önemlidir. Bundan dolayı yüksek düzeyde itiş gücüne sahip bir yarış motosikletinin motorunu alıp bunu hava aracına uyguladım" diye konuştu.
Dağaşan, bu araçlara yarış motosikletlerinin motorlarının takılabildiğini ise yaptığı araştırmalardan öğrendiğini vurgulayarak şöyle devam etti:
"Genellikle 600 CC'lik yarış motosikletlerinin motorlarını kullanıyorum. Bu motosikletler kazalı da olabilir, tekeri, çamurluğu da olmayabilir. Yeter ki motor kısmı hasar görmesin. Ben zaten o motosikletlerin motor kısmını kullanıyorum. Bu motorları çeşitli illerden gidip aldım ve kendi yaptığım paramotora bağladım. Şu anda çok memnunum. Bildiğim kadarıyla Türkiye'de paramotora yarış motosikletinin motorunu takan ilk kişi benim. Şu anda paramotorlarımın bir iki parçası hariç örneğin pervanesini ve paraşütünü yurt dışından alıyoruz. Onun dışında iskeleti de dahil kendim imal ediyorum."
"Pahalı bir hobi"
Paramotorun ekipman ve bazı parçalarının pahalı ve temini zor olduğunu vurgulayan Dağaşan, "5 yılda bu işte bayağı bir yol kat ettim. Paramotoru önceleri demirden yapıyordum, sonradan krom kullanmaya başladım. Bugünkü halini alması için çok uğraştım, çok emek verdim. Hiçbir yerden destek de görmedim, kimse elimden tutmadı. Her şeyi kendim araştırarak öğrendim" dedi.
Öğrenmek isteyenlere yardımcı olduğunu da anlatan Dağaşan, paramotorla uçmanın herkesin yapabileceği bir şey olmadığını, bunun pahalı bir hobi olduğunu belirtti.
Dağaşan, sıfır bir paramotorun yurt dışında 30 bin euro civarında olduğuna dikkat çekerek, kendisinin ise paraşütü hariç ortalama 60-70 bin liraya mal ettiğini, yapımı 1,5 ay süren paramotorları satın almak isteyenlere de yardımcı olduğunu söyledi.
"Çevremdekiler 'uçan adam' diyor"
Meraklıları yakıt ücreti karşılığında uçurduğunu anlatan Dağaşan, şöyle konuştu:
"Ankara'dan, Antalya'dan, Burdur civarından uçmak için gelenler de oluyor. Havada tamamen özgürsün. Dağların tepelerinde, bulutların arasında olmak çok farklı bir duygu. Uçmak kadar güzel bir şey yok, bunu yaşamanız lazım. Bana çevremdekiler 'uçan adam' diyor. Mahallemdeki herkes bu duruma alıştı. Çevremdekiler sanki arabama binmişim, bir yere gidiyormuşum gibi karşılıyorlar artık. Daha önce gitmediğim yerlere uçmaya gittiğimde ise köylüler çıkıp toplanıyorlar, herkes merakla bakıyor.
Eleştirenler de var tabii, özellikle hayvan otlatanlar hayvanları ürküyor diye eleştiriyor ancak ben onları gördüğümde uzakta uçmaya çalışıyorum. Uçuşlarımda hava raporlarını çok dikkate alıyorum. Paramotorla uçmak güvenli bir spor fakat kurallarına uymak zorundasın. Hava ısındığı vakit uçamazsın ve ekipmanının sağlamlığını da iyi takip etmelisin. Yoksa hava da hata affetmez. Aracın kontrollerini düzenli yaptıktan sonra yolda kullandığın bisiklet kadar riskli değildir. Herkesin uçma deneyimini ve o heyecanı yaşamasını tavsiye ederim."
"2,5 saat havada kalabiliyor"
Dağaşan, bu sporu yapmasına başlarda karşı çıkan eşinin de alıştığından bahsederek, "Onunla havada zaman zaman birlikte dolaşıyoruz" dedi.
3 bin saatin üzerinde uçuş deneyimi olduğunu belirten Dağaşan, 2 bin metrenin üzerine çıkabildiğini ve 2,5 saat havada kalabildiğini söyledi.
Dağaşan, yüksek bir yerden aşağı bakamadığını ancak paramotorla 2 bin metre yükseğe çıktığında öyle bir korku yaşamadığını, bunun kendisi için de ilginç bir durum olduğunu vurguladı.
Kaynak: AA