Kütahyalı çini ve seramik sanatçısı Fahri Çetinkaya, geliştirdiği teknikle elmas uç ve kristal mat sırça kullanarak ürettiği ve "dokunulduğunda desenleri hissedilebilme" özelliğine sahip eserlerle sanata farklı bir boyut getirdi
Uluslararası çok sayıda sergiye katılan 50 yaşındaki çini ustası, İstiklal Mahallesi'ndeki atölyesinde geleneksel çini sanatının dışında geliştirdiği farklı yöntemlerle sıra dışı eserler üretiyor.
Çetinkaya, önceki yıllarda Osmanlı döneminin ünlü denizcilerinden Piri Reis'in dünya haritası, minyatür sanatçısı Matrakçı Nasuh'un eserleri, Osmanlı motifleriyle Orhun Yazıtları ve Sultan 2. Abdülhamid döneminde yapılan ve İstanbul'un iki yakasını bir araya getiren köprü, tüp geçit, teleferiğin yanı sıra Miniatürk, Gezi Parkı gibi şehir imar projelerini çinilere işlediğini hatırlattı.
Elmas tekniğini 5 yıl süren çalışmalarla buldu
Çinide elmas uç kullanarak "elmas tekniği" adını verdiği yöntemle yeni çalışmalar yaptığını söyleyen Çetinkaya, şunları anlattı:
"Elmas tekniğini 5 yıl süren çalışmalar sonucunda buldum. Bu teknikle yaptığım ve 3 yılda tamamladığım ilk eserim ise İnci Koleksiyonu adını verdiğim çalışmalardır. Bu teknik tüm renklerde uygulanabiliyor ancak krem ya da beyaz tonlarda uygulandığında daha güzel oluyor. Bu yöntemin en önemli özelliği ise dokununca çini eserleri hissedebiliyorsunuz. Görme engelli bir insan dahi çiniye dokunduğunda desenleri hissedebilir. Elmas tekniğiyle bu eserleri elmas işler gibi aynı zarafette aynı işçilikte yapmaya özen gösterdim, çiniye bir duygu kattım."
Çetinkaya, eserlerin sırlanmasında yine kendi geliştirdiği "kristal mat sırça" tekniğini kullandığını belirtti.
Bu teknikle çini sanatına farklı bir boyut, bir dil kazandırdığına inandığını ifade eden Çetinkaya, "Bu yöntemi bulmak ve geliştirmek gerçekten zordu. Bu iş bir kimya işidir. Yapım, sırlanma ve fırınlanma teknikleri klasik çiniden çok daha farklı ve çok daha zor" dedi.
Fahri Çetinkaya, klasik çini sanatının yanında genellikle sıra dışı çalışmalar yaptığını dile getirdi.
Katar'daki devlet müzesinde sergilenecek
Çini sanatına yeni tarzlar, yöntemler kazandırılması gerektiğini savunan Çetinkaya, şöyle konuştu:
"Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden günümüze kadar gelen çini sanatı, geleneksel olarak aynı şekilde aynı yöntemlerle kullanılarak bugüne kadar geldi. Ben de geleneksel sanatı öğrenerek bugünlere geldim ancak bizim geleneksel çini sanatıyla yetinmememiz gerekir. Yeni teknikler geliştirerek günümüze kadar ulaşan çini sanatına katkıda bulunmamız ve daha ileriye taşımamız gerekiyor. Sadece asırlar önceki yöntemlerle eserler yapmak yerine günümüzün teknikleri, tarzları ve desenleriyle eserler yaparak bunları gelecek nesillere aktarmamız gerekiyor."
Çetinkaya, bulduğu yöntemle yaptığı 13 parçadan oluşan koleksiyondaki eser sayısı 19'a ulaştığında, bunların Katar'daki devlet müzesinde sergileneceğini de aktardı.
Kaynak: AA