Dünya genelinde çalışanların yüzde 83’ü pandemi nedeniyle evden çalışmaya adapte oldu. Ekonomistler global olarak işlerin yüzde 25’inin uzaktan yapılabileceğini belirtiyor. Araştırmalar çalışanların yönelimleri ile uzaktan çalışmanın avantaj ve dezavantajlarını ortaya koyuyor.
Uzaktan çalışmayla ilgili araştırmalar aslında 10 yıldır gündemde. Stanford Üniversitesinin salgın öncesi yaptığı bir araştırma, aynı şirkette bulunan 1000 çalışanı kapsıyor. İki yıl süren araştırmayla, uzaktan çalışmanın şirket verimliliğini yüzde 13 artırdığı ortaya kondu. Evde çalışabilecekleri iyi bir ortamı olmayan çalışanların ise odaklanma ve verimlilik sorunu yaşadıkları saptandı. Uzaktan çalışanların yüzde 50’si, 9 ay sonra 40 dakikalık gidiş mesafesini göze alarak yeniden ofisten çalışmak istediklerini belirtti.
Koronavirüs salgını ile dünya genelinde çok sayıda sektör bu çalışma modelini benimsedi. Araştırmalar salgın döneminde de devam etti. Araştırmaların hedefindeki soru, salgın bittiğinde uzaktan çalışma devam edebilir mi? Çalışanların yüzde 55’i en az 3 gün uzaktan çalışmaya devam etmek istiyor. Yöneticilerin yüzde 68’i ise en az 3 gün ofiste olunması gerektiği görüşünde... Çalışma deneyimi 0-5 yıl arasında olan çalışanlar ise ofiste olmayı daha çok tercih ediyor. Amerika Birleşik Devletleri'nde salgın öncesi 50 kişiden sadece biri uzaktan çalışırken bu oran 3'te bire çıktı. Ülkedeki son araştırmalar, ofise dönme zorunluluğu olursa çalışanların yüzde 29’unun işi bırakabileceği yönünde...
Uzaktan çalışmanın avantajları da var dezavantajları da...
Kısa sürede benimsenen uzaktan çalışma modelinin avantajları da dezavantajları da var. İletişim Stratejisti Fatmanur Erdoğan'la uzaktan çalışmayı çalışan ve işverenler açısından tüm yönleriyle konuştuk.
"Uzaktan çalışma zaten son 10 yıldır işletmelerin gündeminde olan bir konuydu ve bir kısmı da bunu pilot olarak denemeye başlamıştı. İşletmeler zaten bu tür çalışma modellerini uyguluyorlar. Uzaktan çalışma kavramı oluşmuş durumda. Önümüzdeki dönemlerde de yani COVID arkasında da, bu eğilimin artması bekleniyor.
Uzun yıllardır yapılan araştırmalarda çalışanı en fazla strese sokan, motivasyonu bozan ve verimliliği düşüren faktörün, 40 dakika ve üzeri işten eve ya da evden işe yolculuk olduğunu biliyoruz. Uzaktan çalışmayla birlikte bu trafiğin azalması, kişinin stresinin azalması, uyanmasıyla bilgisayarına gidip işe başlaması arasındaki mesafenin 5 dakikaya inmesi önemli bir gösterge kalite açısından. Araştırmalarda uzaktan çalışanlarda odaklanmanın da iyi olduğunu görebiliyoruz. Sorunlar da var eğer ev ortamınız çalışmaya müsait değilse tabii ki zorlanacaksınız. Ancak bu çalışanların ivedilikle çalışma ortamlarını iyi şekilde düzenleme kafa yapısında olmaları geleceğe dönük olarak önemli bir gösterge çünkü bu gidişat gerilemeyecek, ileriye doğru gidecek. Dolayısıyla adaptasyon yeteneği kuvvetli plan çalışanlar burada kazançlı olacak."
"Ekonomiye güçlü bir katkısı olacak"
Kira, elektrik, su, teknoloji, ulaşım... Uzaktan çalışma şirketlerin masraflarını büyük oranda azalttı. Uzaktan çalışmanın tüm dünyadan devam edeceğinin altını çizen Fatmanur Erdoğan, olumlu ekonomik dönüşleri olacağını anlattı.
"Kira geliri azalacak. Sanıyorum Amerika'da yapılan bir araştırma. Şirketlerin elektrik, su, kira, internet, servis gibi giderler olmayacak. Sekiz katlı bir binada çalışan bir şirket, 8 katının 4 katını boşaltmış durumda. Oldukça da yüksek bir kazanç... Toplamda baktığımız zaman bir refah artışından da bahsediyoruz. Maliyetler eğer bu kadar düşecek ve biz verimi artırabilirsek, toplamda baktığımızda güzel bir refah artışından bahsedebiliriz. Ekonomiye güçlü bir katkısı olacaktır."
Araştırmalara göre salgından sonra global olarak işlerin yüzde 25'inin evden yapılabilir hale gelmesi öngörülüyor. Ülkeler bazında ise Amerika'da yüzde 47 oranında, İsviçre'de yüzde 45, Kamboçya'da yüzde 11, Türkiye'de yüzde 21 oranında işlerin evden yapılabilmesi mümkün görünüyor. Peki artık kendi elektriğini ve internetini kullanacak olan çalışanların talepleri olmayacak mı?
"Birinci sırada internet, teknolojik alt yapı var. Evden çalışıyorsa belki kira giderlerinde bir katkı payı olacak mı ya da çok kısa mesafede gidebilecekleri ofisleri olabilecek mi? Bunun yanında psikolojik ihtiyaçların yükseleceğini düşünüyoruz çünkü yalnız çalışma ortamlarına alışık değiliz. Sabit maliyetten elde edilen bir kazanç var. Şirketlerin bu kazancı nasıl dağıtmak istedikleri ya da nasıl kullanmak istediklerine iyi karar vermeleri gerekiyor. Bu kazançları çalışanı motive etme, verimliliği daha da yükseltebilmek amacıyla kullanan şirketlerin fark yaratacağını öngörüyoruz. "
Ev ortamı çalışmak için uygun olmayanlar ise uzaktan çalışmaya sıcak bakmıyor. Özellikle kadınlar ve çocuklu çalışanlar...
"Kadınlar bu konuda ikiye ayrılıyor. Üç yaşın altında çocukları varsa, daha fazla vakit geçirebildikleri için çok memnunlar bu düzenden. Ama bir kısım kadın da aile ve çocuk gibi konuların kendisini çok fazla köşeye sıkıştırdığını düşünüyor. Erkeklerden yüzde 50 daha fazla işlerinden alıkoyulduklarını da söylüyorlar. O açıdan kişiye göre farklı modellerin oluşması çok muhtemel."
Aynı şehirde çalışma şartı kalkacak
Uzaktan çalışma şehir yapılarını da değiştirecek. İş bulmak için şehir değiştirmek zorunda kalanlar kendi bölgelerinde kalabilecek.
"Uzaktan çalışmayla birlikte insanlar köylerine, başka şehirlere, farklı alanlara gitme eğilimi de gösterecek. Artık yetenek potansiyelimiz ülkenin dışındaki insanlarla da çok daha yüksek oranda çalışabilmeyi öğrenmeyi gereken bir noktadayız. Ancak inovasyonun da körüklenmesi için insanlar arasında etkileşimin de kuvvetli olması gerekiyor. Dolayısıyla bu insanları nasıl bir arada tutabileceğimiz bizim için önemli. Sizinle benim şans eseri karşılaşıp o sohbetten bir fikrin çıkması çok muhtemel, bu etkileşimi de kaybetmek istemiyoruz ancak yaşam kalitesinde gerçekten artışın olacağını da öngörüyoruz."
Uzaktan çalışanlar ne söylüyor?
Dizem Çerkez - Bankacı
"8-9 aydır evdeyiz yani evden destek veriyoruz. Bankada yaptığımız tüm işi evden de yapabiliyoruz. İstanbul'da yaşadığımız için bir trafik sorunu çekmiyoruz ama bir kadın olarak evden çalışmanın zor olduğunu düşünüyorum. Çocuklu kadınlar için çok çok daha zor bir durum olduğunu düşünüyorum. Evdeyken bankada belki çalıştığımızdan daha fazla çalışıyoruz çünkü bankadayken birisi geliyor bir şey soruyor, toplantı farklı bir lokasyonda oluyor, dağılıyorsunuz. Ama evde çalıştığınızda odaklanıyorsanız daha fazla çalışıyorsunuz. Performansınız daha fazla artıyor. Çocuk evde olmasa tabii ki çalışma şekli de daha katbekat artar."
Ozan Tok - Bilgisayar Mühendisi
"En büyük artının şirketlere olduğunu düşünüyorum çünkü evden çalıştığımız dönemde ofisten yaptığımıza oranla bence daha fazla iş yapıyoruz. Yol süresi yok. Normalde bir buçuk iki saatte işe gidiyorum. Hem yol yorgunluğunu çekmediğimiz için hem de kalkıp kahvaltımızı yapıp işe başladığımız için çalışma saatlerimiz ofiste olduğundan bence daha uzun. Efor olarak bence çok daha fazla çalışılıyor, daha fazla odaklanılıyor, çalışma ortamınız eviniz olduğu için daha huzurlu ve sakin olduğunu düşünüyorum."
Harun Karaburç - Metin Yazarı/Basın Danışmanı
"Pandeminin başından evden çalışıyorduk ama pandeminin daha da ilerlemesiyle ağustos sonunda memleketim Gaziantep'e geldim. Hayatla daha çok bağlantı kurabiliyorsunuz. İstanbul'da tamamen evin içindeydim. Sosyal hayatımdan, arkadaşlarımdan izoleydim. Ama buraya gelinde Gaziantep'e ve köyüme, burada daha fazla sosyalleşebildim. Maske, mesafe, hijyene uyarak tabii ki... Ofisim Anadolu Yakası'nda ben Avrupa Yakası'nda yaşıyordum. Gidiş geliş sürem çok uzundu. Ama şimdi herhangi bir ofise gitmek zorunda değilim. Bilgisayarımın, tabletimin olduğu her yer benim için bir ofis."