Van Gölü kenarında her bahar, kırmızı gelincikler açar. Baharın gelişini anlatan gelincikler aynı zamanda gölde yaşanacak mucizevi göçün de başlangıç işaretidir.
Bu zamanlarda gölü terk eden milyonlarca balık, akıntının tersine yüzerek derelere akın ediyor. Balıkların doğaya karşı verdikleri savaş, suyun altında kitlelerin hücumunu andırırken, suyun üstünde ise sanki balıktan bir zemin örüyor.
Bu mücadelenin bir tarafında doğa, diğer tarafında da her seferinde yine aynı mucizeyi yaratan balıklar var. Onlar İnci Kefalleri, bir başka adıyla Van Balıkları…
Tek amaçları, yumurtadan çıktıkları bu tatlı suda olabildiğince ilerlemek ve tuzlu, sodalı suda yaşayamayacak yumurtaları temiz sulara bırakmak. Hiç şaşmayan bir durum ise her balığın yaşama başladığı dere koluna gitmesi.
Ortalama 15 santimetre boyundaki bu küçük balıklar, boylarının 10 katına varan sıçramalar yaparak bentleri aşmaya çalışıyorlar. Bu sıçrayış, bir insanın 5 katlı bir binanın tepesine sıçrama kabiliyetine sahip olmasına denk geliyor.
800 bin yıldır devam eden zorlu göç
İnci kefalleri, tatlı dere sularına geçmek için dere ağızlarında haftalarca bekledikleri günden bu yana hiç beslenmeden ama kararlılıkla zorlu yolculuklarını sürdürüyor.
Bu efsanevi göçlerinde çok savunmasız olan İnci Kefalleri'nden kimisi martılara, kimisi yılanlara, kimisi kurbağa ve kaplumbağalara yem oluyor.
Bu durumla da baş edebilen İnci Kefali'nin, baş edemediği tek şey bir dönem, en çaresiz anında acımasızca kendisini avlayan ve neredeyse neslini tüketecek olan insanoğlu.
Şimdi koruma altına alının İnci Kefalleri, 800 bin yıldır sürdürdükleri bu efsanevi göçü artık güven içinde yapıyorlar. İnsanoğlundan önce var olan bu balıklar, insanoğluna rağmen var olmaya devam ediyor.
Bentleri aşıp temiz sulara ulaşan balıklar, yumurtalarını bırakıp yorgun ve bitkin şekilde göle geri dönüyor. Her dişinin bıraktığı 10 bin yumurtadan 2 hafta sonra çıkan yavrular, göle gidecekler ve zamanı geldiğinde bu sulara dönerek yumurta bırakacaklar.
İnci kefalleri, küçük bedenleriyle, mücadele etmeyi, yılmamayı, geri dönmemeyi, vazgeçmemeyi anlatıyor. Bu mucizevi göç, dünyada sadece bu sularda, Van Gölü’nde yaşayan bir balığa, doğanın başarana kadar denemekten asla vazgeçmeyen, kendisi küçük, azmi büyük İnci kefaline ait.
Onların yaşam dolu mücadelesini yakından görmek isterseniz, Her yıl Nisan ve Temmuz aylarında, Van Erçiş'teki Deliçay’a gidin ve kendi gözlerinizle bu muazzam yolculuğa tanık olun.
Kaynak: TRT Haber