Türkiye'nin en büyük gölü olup çevresindeki doğal güzellikleri ve sahilleriyle turizmin gelişmesine katkı sağlayan Van Gölü'nde dalış turizminin de geliştirilmesi için çalışmalar yürütülüyor.
Bu amaçla gölde dalış yapan amatör ve profesyonel dalgıçlar, göl seviyesinin yükselmesiyle su altında kalan birçok yapıyı, batıkları ve mikrobiyolitleri görme imkanı buluyor.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, Van Gölü'nün binlerce yıllık ekosistemiyle bölgenin can damarı olduğunu, çevresinde birçok uygarlığa ev sahipliği yaptığını söyledi.
"Her dalış yaptığımızda geçmiş dönemlerin yaşam izlerine şahitlik ediyoruz"
Her uygarlığın gölde değişik izler bıraktığını belirten Akkuş, şöyle konuştu:
"Van Gölü su seviyesi bakımından değişken bir yapıya sahip. Kimi zaman bulunduğu yüzey kotunun yüzlerce metre yukarısına çıkarken, bazen de su geri çekilmiştir. Bu yükselip alçalmalar sırasında geçmişe ait yaşam izlerini içinde barındırmış. Her dalış yaptığımızda geçmiş dönemlerin yaşam izlerine şahitlik ediyoruz. Bunlar oldukça heyecanlandıran bulgular. Bugün yaptığımız dalışta farklı bir yerleşim birimlerini gördük. Evler, yürüyüş yolları, büyük duvarlar burada geçmiş uygarlıkların günümüze birer yansımasını gösteriyor. Bu, Van Gölü adına aslında çok büyük bir şans. Çünkü Van Gölü’nün ekonomiye en büyük katkısı balıkçılıktır. Yıllık 12 milyon dolarlık devasa bir ciroya sahip. Fakat bu eşsiz güzelliğinin yanında su altında ki sırlarını da açığa çıkartarak ekoturizme kazandırdığımız zaman Van Gölü etrafında binlerce inansın bu işten geçimini sağladığını göreceğiz."
Van Gölü altındaki kale ve Rus batığı gibi bulgular ve su altındaki yerleşim yerlerinin dalış turizmi açısından büyük potansiyel olduğunu aktaran Akkuş, bu potansiyelin turizme kazandırılması durumunda, binlerce insanın dalış için kente geleceğini vurguladı.
"Gölün derinliklerindeki güzellikleri kayıt altına alıyoruz"
Adilcevaz Kültür ve Sanat Derneği Başkanı Cumali Birol da 27 yıldır Van Gölü'ne dalarak su altındaki yaşam alanlarının kalıntılarını tespit etmeye çalıştıklarını dile getirdi.
Yaptıkları dalışlar sırasında Ahlat açıklarında yaklaşık 6-7 metre derinlikte ve 70 metre kıyıya uzaklığı bulunan noktada bazı bulgulara rastladıklarını anlatan Birol, şunları kaydetti:
"Van Gölü hala gizemini koruyor. Gölün derinliklerindeki gizli kalan güzellikleri gün yüzüne çıkarmaya çalışıyoruz. Adilcevaz'da yaptığımız dalışta, kale kalıntıları gözlemledik. Van Gölü havzasının tüm kıyı kenarlarında yaşam izleri var. Fakat bunları bilip ortaya çıkarmak zor. Uçsuz bucaksız Van Gölü'nde suyun altındaki gizem bizi cezbediyor. Bu bölgede yaşadığımız için, Van Gölü’nün kirlenmemesi ve temiz kalması için çaba sarf ederken, suyun altında kalan tarihi yapıları da turizme kazandırma çalışmalarımız devam ediyor. Yaptığımız tüm çalışmaları kayıt altına alıyoruz ve İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne iletiyoruz."