Yarım asırdır ayakkabı tamir ediyor

70 yaşındaki Ahmet Kaş, Aksaray'ın en eski ayakkabı tamircisi. Henüz 6 aylıkken kalça çıkığı nedeniyle bir ayağını kullanamaz hale geldi. Mesleğiyle tanıştığında ise 16 yaşındaydı. 

Hacı Hasanlı Mahallesi'nin "Ahmet amca"sı, sabahın ilk ışıklarıyla her gün koltuk değneğiyle geldiği 3 metrekarelik atölyesinde gün boyu oturduğu sandalyede müşterilerinin ayakkabılarını onarıyor.

Bugüne kadar mesleği sayesinde 4 çocuk yetiştirdi. Onun en büyük sermayesi mesleği. Aradan 54 yıl geçse de, işini ilk günkü heyecanla yapıyor. 

"Gençler bu işe heves etmiyor"

Kaş, mesleği sayesinde kimseye muhtaç olmadan ailesinin geçimini sağlıyor. Gençlerin bu işe hevesinin olmamasından yakınıyor.  Kaş, şunları anlattı:

"Ben 3 metrekarelik bu dükkanda senelerdir çalışıyorum. Çocuklarımı okutarak iş sahibi yaptım. Kendim buradan emekli oldum. Nasip oldu hacca da gittim. Çalışana Allah verir. Boş gezerek ya da bu yaşta oturup dedikodu yaparak günaha mı gireyim. Rabbim çalışmamızı emrediyor. 'Kulum sen çalış, rızkını ben veririm' diyor. Helalinden çalışıyorum. İsteyerek, severek bu işi yapıyorum. Bana şimdi başka iş verseler, memurluk teklif etseler yapamam. Çünkü buna alıştım. Bu işi gençlere de tavsiye ediyorum ama uğraşan yok. Önceleri bu sanata heves eden vardı. Birkaç kişi yetiştirdim ama onlar da boşladılar. Gençler bu işe heves etmiyor. Bizden sonra bu iş büyük ihtimalle ölüp gidecek."

"Ayakkabıların içinde büyüdüm"

Onun için işi herşeyi. Öyle ki, herkes çalışmamasını söylüyor ama o dinlemiyor. 

"Sol bacağım kalçadan çıkık. Bir ayağımı kullanamıyorum ama halimden memnunum. Ben bu halde çalışırken dışarıda birçok kişinin boş olduğunu görünce gerçekten üzülüyorum. Kahvede, dışarıda boş boş gezip sonra iş yok diyorlar. Aradın da iş mi bulamadın. Ayakkabıların içinde büyüdüm. Deri, yapıştırıcı, boya, ayakkabı kokusu üzerime sinmiş, artık alışmışım. Ömrüm el verdiği sürece bu işi yapacağım. Çocuklarım evde bana 'bu yaştan sonra niye çalışacaksın, bırak artık' derler ama bu bir sanat. Nasıl bırakayım ki. Evde rahat oturamam. Dostum, çevrem hep burada. Vakit namazlarımı burada kılarım. Bundan daha güzel şey mi olur?" 

Kaynak: AA