Dünya, saatte yaklaşık 107 bin kilometre hızla Güneş’in etrafında dönen bir gezegen. Güneş sistemindeki gezegenler içinde ‘şimdilik’ yaşam bulunan tek gezegen de yine Dünya.
Yerkürenin yüzeyi, canlıların yaşayabilmesi için uygun ortamı sunuyor. Dünya’yı saran Atmosfer’in canlıların yaşadığı katmanına Biyosfer (Yaşamküre) denilirken, alt sınırın denizin altında 5 bin metre, üst sınırın ise karada 6 bin 200 metre civarında olduğu kabul ediliyor.
Biyosfere ait Türkiye’nin ilk müzesi ise Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsü içinde bulunuyor.
Fosillerden günümüze
2023 ortalarında açılan müze, özellikle eğitim çağındaki çocuk ve gençleri gözdesi haline geldi. Karanlık ve ‘Big Bang’i (Büyük Patlama) temsil eden bir tünelden geçilerek girilen müzede milyarlarca yıllık jeolojik kalıntılar, fosiller, mikroorganizmalar, omurgalı ve omurgasız canlılar, böcekler, kelebekler, Türkiye ve dünyanın çeşitli bölgelerinden toplanmış örnekler var. Müzede akrep, kelebek, sivrisinek, arı gibi türlerin onlarca çeşidi bir arada bulunuyor.
Üç katta ayrı konsept
“Doğa bizden kendisini korumamızı değil, onun bir parçası olduğumuzu hatırlayarak yaşamamızı bekliyor” anlayışı ve ‘Biyoçeşitlilik hayattır” sloganıyla ziyaretçilerini ağırlayan müzede, sanal gerçeklik odası ve sergi salonu gibi bölümler de bulunuyor.
Bodrum katta Büyük Patlama ile gezegenler, jeolojik fosiller, mikrobiyoloji, omurgasızlar, böcekler ve sinekler sergileniyor. Orta katta bitkiler, balıklar, sürüngenler, kuşlar, mantarlar yer alırken, üt katta memeli hayvanlar, primatlar, etnobotanik, genetik ve Göbeklitepe gibi bölümler ve insan bedenine ilişkin eserler yer alıyor.
Okulların gözdesi
Müzede bazı bölümlerde hazırlıklar sürerken, ziyaretçi sayısında ise yoğunluk yaşanıyor. Özellikle okulların gözdesi haline gelen müze, salı, çarşamba, perşembe ve cuma günleri ziyaret edilebiliyor.
Müzede, mısır, buğday gibi bazı tahılların genetiğiyle oynanmadan önceki, doğal hallerini görebilmek de mümkün. Müzede en çok ilgi çeken bölüm ise kurt, dağ keçisi, tilki gibi memeli hayvanların olduğu bölüm ile manisada hidrovolkanik kül içinde bulunan 3 bin yıllık insan ayak izi.