Bugün 4 Ekim...
"Dünya Hayvanları Koruma Günü".
İnsanların, yaşadıkları dünyanın sadece kendilerine ait olmadığını yine kendilerine hatırlatmak zorunda kaldığı bir gün.
Dünyadaki her canlının yaşam hakkı olduğunu savunan Fatih Belediyesi de Yedikule Hayvan Barınağında sahipsiz, yardıma muhtaç, hasta ve engelli hayvanları misafir ediyor.
3 binden fazla köpek var
2001 yılında kurulan Yedikule Hayvan Barınağı, 8 bin metrekarelik alanda 3 binin üzerinde köpeğe ev sahipliği yapıyor.
Sahipleri tarafından terk edilmiş, dövüştürülmüş, şiddete maruz kalmış ve hatta yakılarak işkence görmüş yüzlerce köpek var Yedikule’de.
Hepsinin hikayesi farklı ama buluştukları yer aynı.
Yedikleri darbelere rağmen insanlara olan güvenlerini hala kaybetmemişler.
Bundan sonraki yaşamlarında tek beklentileri sevgi, saygı ve sıcak bir yuva.
"Korkuyu aşmanın tek yolu onlara dokunmak"
Sokak hayvanlarına kendini adayan iyi yürekli insanlardan Tolga Öztorun, binlerce köpeğin olduğu barınakta 12 personel yetersiz kalınca gönüllü olarak çalışmaya başladı.
Son zamanlarda artan hayvana şiddet vakalarının, ailelerin çocuklarını yetiştirme tarzından kaynaklandığını düşünüyor.
Yedikule barınağı, bu vakaların önüne geçmek için okulları ağırlıyor, çocukların korkmadan hayvanlarla iç içe olmalarını sağlamaya çalışıyor.
Öztorun’a göre bu korkuyu aşmanın tek yolu bir hayvanla iletişimi deneyimlemek.
"İnsanlar ya ısırırsa endişesiyle hayvanlardan korkuyor. Bu korkuyu aşmanın da tek yolu onlara dokunmak."
Her şey araştırılıyor
Önceliği sahiplendirme olan barınak bunu rastgele yapmıyor. Köpeği sahiplenmek isteyen kişinin evi, çevresi, köpeğin yaşayacağı alan gibi detaylı bir saha çalışmasının ardından köpek sahiplenmek isteyen kişiyle tekrar iletişim kuruluyor.
Gerekli kontrollerin ardından köpek, bir çocuk evlat edindirilme hassasiyetiyle yeni yuvasına gönderiliyor.
En çok kuru mama ve makarnaya ihtiyaç var
Yaklaşık 3 bin köpeğin bulunduğu Yedikule Hayvan Barınağının ihtiyaç listesi de kabarık.
Eski gazeteler, battaniyeler, koltuklar, çarşaflar, halılar...
"Aslında hemen hemen aklınıza gelebilecek her şeye ihtiyacımız var" diyor Tolga Öztorun. En çok da kuru mama ve makarnaya.
Öztorun, sadece kendilerinin değil değil tüm barınakların bu ihtiyaç listesine sahip olduğunu söylerken, insanların çevrelerindeki barınaklara yardım etmelerini rica ediyor.