Denizli Beyağaç'ta yaşayan Halime Özke, modern hayatla birlikte yerini elektronik müzik aletlerine bırakan sipsiyi ilerleyen yaşına rağmen, hem üretiyor hem satıyor hem de davet edildiği çeşitli etkinliklerde çalıyor.
Çocukluk yıllarında çobanlık yaparken öğrendiği sipsiyle çeşitli etkinliklerde konuklara müzik ziyafeti sunan Özke, bu yöresel müzik aletini yeni neslin öğrenmesini istiyor.
"Fakat insanın nefesi ile verdiği bu ses bambaşka"
Halime Özke, dedelerinin, atalarının ve 5 kardeşinin de sipsi çaldığını belirtti.
Özke, radyoda, televizyonda dinlediği türküleri çalabildiğini anlatarak, "Kendimi o şekilde geliştirdim. Düğünlere gitmeye başladık, burada para da kazandım. Soluğum sayesinde bir kat ev bile yaptım. Sipsi yapıp satıyorum, düğünlere gidiyorum, ekmeğimi çıkarıyorum" dedi.
Yörelerinde eskiden düğünlerde, kına gecelerinde sipsi çalınıp kaşık oyunu oynandığını vurgulayan Özke, şöyle konuştu:
"Şimdi org ve bağlama gibi enstrümanlar çoğaldığı için eskisi gibi rağbet olmuyor. Fakat insanın nefesi ile verdiği bu ses bambaşka. Düğünlerde bu geleneğin sürmesini arzu ediyorum. Artık yörede sipsi çalan çok fazla kimse kalmadı. Bu Anadolu çalgısının yapımını ve çalmayı yeni neslin de öğrenmesini istiyorum. Öğrenme arzusunda olanlara yapmasını ve çalmasını öğretmeye gayret ediyorum. Yeter ki bu müzik aleti yaşatılsın, unutulmasın."
Sipsi
Nefesli çalgılar grubundan bir Türk halk müziği çalgısı olan sipsi, Teke yöresi türkülerinde sıkça kullanılan bir müzik aleti. Yaklaşık 15-25 santimetre uzunluğunda ince bir kamıştan yapılan sipsi, üflemeyle çalınan en küçük boylu çalgılardan birisi.
Kamışın yanı sıra çam dallarının filizlerinden, söğüt dallarından, içi boş ot ve çavdarlardan ve kartal kanat kemiğinden de yapılan türlerinin bulunduğu sipsinin, ön kısmında 5, arka yüzünde 1 olmak üzere 6 deliği bulunuyor.
Kaynak: AA