Çok Bulutlu 2.2ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Yaşam
12.07.2018 15:13

Zorlu mesaileri bebeğin ağlama sesiyle mutluluğa dönüşüyor

Doğurganlık hızında geçen yıl Türkiye sıralamasının ilk basamağında yer alan Şanlıurfa'da, kadın hastalıkları ve doğum uzmanları büyük bir özveriyle çalışıyor.

Zorlu mesaileri bebeğin ağlama sesiyle mutluluğa dönüşüyor

Her yıl 60 binin üzerinde bebeğin "hayata merhaba" dediği kentte, çiftlerin en mutlu anlarına tanıklık eden doğum uzmanlarının zorlu ve stresli mesaileri, yeni doğan bebeğin "ağlama sesiyle" mutluluğa dönüşüyor.

Şanlıurfa'daki özel bir hastanede kadın hastalıkları ve doğum uzmanı olarak görev yapan Operatör Dr. Kenan Gengeç ve Operatör Dr. Esra Ünal, mesleğin zorluklarını ve keyifli yanlarını anlattı.

Şanlıurfa'da 6 yıldır görev yapan Gengeç, hasta yoğunluğu arttıkça komplikasyon riskinin de arttığını belirterek, "Kadın hastalıkları ve doğum uzmanları olarak iki farklı canlıyla uğraşıyoruz. Hem anne hem de bebek faktörü var. Bunu toplu şekilde değerlendirmek zorundayız, bu açıdan yükümüz ağır. Ama bir o kadar da keyifli bir meslek. Doğum esnasında bir bebeğin ağlama sesini duymak kadar keyifli bir şey yok herhalde" dedi.

Zorlu mesaileri bebeğin ağlama sesiyle mutluluğa dönüşüyor

Gengeç, eskiden hekime ulaşmanın çok daha zor olduğunu, şimdilerde ise bunun kolaylaştığını vurgulayarak, buna bağlı olarak anne ve bebek ölümlerinin de azaldığını aktardı.

"Kavuşma anından daha güzeli yok"

Türkiye'de son yıllarda sağlık anlamında önemli atılımların gerçekleştiğine dikkati çeken Kenan Gengeç, bunun vatandaşı memnun ettiğini dile getirdi.

Zorlu mesaileri bebeğin ağlama sesiyle mutluluğa dönüşüyor

Gengeç, ailelerin en mutlu anlarına tanıklık etmenin keyifli olduğuna işaret ederek,

"Yaklaşık 9 ay boyunca gebeliği takip ediyoruz, dolayısıyla bir aile ortamı oluşuyor. Takip ettiğim hastaların neredeyse tamamını ismen de biliyorum. Günde 40-45 hastaya bakıyoruz, gece gündüz fark etmiyor, doğumlarına geliyoruz. Beklentileri karşılamaya çalışıyoruz. Annenin bebeğini kucağına alması, kavuşma anından daha güzeli yok. Bambaşka bir duygu, bazen babayı da ameliyata alabiliyoruz. Profesyonel olduğumuz için çok fazla duygu katmamaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu.

Zorlu mesaileri bebeğin ağlama sesiyle mutluluğa dönüşüyor

"Bebek ağlıyorsa işler yolunda demektir"

Sezaryen doğumunun son yıllarda yoğunlaşmasıyla ilgili düşüncelerini de aktaran Gengeç, bunun insanların risk almak istememesinden kaynaklandığını dile getirdi.
Kenan Gengeç, doğal doğumdan yana olduğunu ve hastaları buna teşvik etmeye çalıştığını vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Hasta talepleri biraz değişkenlik gösteriyor. İnternetten bilgi edinme, komşudan öğrendikleri, bunların hepsi etkiliyor. Gebe, başına gelebilecek en kötü şeyi düşünüyor ve bununla geliyor hekime; 'Çocuğum oksijensiz kalır mı, şöyle olur mu' falan. Bunu deyince hekimler korkuyor, sezaryene yönlendiriyor. Ama son bir yıldır sezaryen doğumlarda ciddi bir düşüş var.

Hastanemizde bununla ilgili ciddi adımlar attık. Hastaları teşvik etmek için normal doğumları ücretsiz hale getirdik. Dolayısıyla bu normal doğumu teşvik edici bir çalışma oldu. Bebek ağlaması bir doğum uzmanın en çok isteyeceği güzel şeylerden biri, bebek ağlıyorsa işler yolunda demektir. Nefes alıyordur, oksijen alıyordur, bunların tamamı bebeğin sağlıklı olduğunu gösteren bizim için en önemli durumlardır."

Ünal: "Vicdan olmazsa yapılabilecek bir meslek değil"

Dr. Esra Ünal ise hekimliğin kutsal bir meslek olduğunu ve ellerinden geldiğince işlerini layıkıyla yerine getirmeye çalıştıklarını ifade etti.

Zorlu mesaileri bebeğin ağlama sesiyle mutluluğa dönüşüyor

"Doğum uzmanlığının püf noktası merhamet" diyen Ünal, şunları kaydetti:

"Doğum uzmanlığı sıkıntılı bir meslek, gece gündüz demeden gebenin durumuyla ilgileniyorsunuz. Yalnız şöyle de bir güzelliği var; bir annenin bebeğini eline aldığındaki duygusu, ağlayan bebeğin anneye verildiğinde susması... Bunları yaşamak da çok farklı bir haz veriyor insana. Severek yapabilirseniz zor değil, kolay bir meslek oluyor. Bence bu işi yapabilmesi için bir insanda öncelikle merhamet duygusunun olması gerekiyor, vicdan olmazsa yapılabilecek bir meslek değil. Bu meslek kesinlikle sevmeden, özellikle de canla başla çalışmadan olabilecek bir meslek değil."

Zorlu mesaileri bebeğin ağlama sesiyle mutluluğa dönüşüyor

"Bebeği ilk kucağınıza aldığınızdaki o his anlatılmaz"

Dr. Esra Ünal, doğumun anneler için önemine değinerek, özellikle ilk kez doğum yapan kadınların çok farklı duygular yaşadığına dikkati çekti.

Doğum sırasında çok daha güçlü olduğuna değinen Ünal, "Sanki orada yatan sizin en yakınınız gibi hareket ediyorsunuz. O telaşla çalışıyorsunuz. Siz, siz olmuyorsunuz. Bir anda elinize bir güç geliyor, yapmanız gereken her şeyi o ilhamla birlikte yapıyorsunuz. Elbette zor, sıkıntılı. Annenin doğum çığlıkları, mutluluk sesleri, çok çok farklı duygular, annenin bebeği ilk kucağına aldığındaki o his anlatılmaz" diye konuştu.

Kaynak: AA

Sıradaki Haber
Caretta carettalar için yaşam nöbeti tutan muhtar
Yükleniyor lütfen bekleyiniz