Puslu 0ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Dijital bağımlılık çocukları gerçek hayattan koparıyor

Çocuklar internetteki renkli, cezbedici uyaranların olduğu içeriklere maruz kaldıktan sonra gerçek hayata dönmekte zorluk yaşıyor. Hata yapmaya daha açık olan bu çocuklarda en sık gözlenen belirtiler ise uyuşukluk, dikkat dağınıklığı ve unutkanlık.
Fatma Demir Turgut

Peki, çocukları internetin renkli dünyasından çıkarmak mümkün mü? Konuyu Çocuk Psikiyatri Uzm. Prof. Dr. Özalp Ekinci ile ele aldık.

Dijital bağımlılık neden arttı?

Çok önemli bir konu tabii. Teknoloji kullanımı, internet bağımlılığı, oyun bağımlılığı artık hayatımızın içinde ve muhtemelen de gittikçe artarak hayatımızın içinde var olmaya devam edecek. Tabii sebepleri de var. Öncelikli olarak teknolojik cihazların çocuğun hayatındaki anlamını bilmemiz lazım. İşte son 20 yıldır çocuklar neredeyse hayatının tamamını artık teknolojik cihazlarla geçiriyorlar. Teknolojik cihazlardaki; cep telefonu, tabletteki uyaranların aslında içeriği burada bizim için önemli. Bakarsanız çok renkli, çok hareketli , çok farklı renklerin olduğu, seslerin olduğu uyanlar bulunuyor. Bunlar gerçek hayattaki uyaranlara göre çocuk için çok daha cezbedici. Hatta çocuk teknolojik cihazlardaki video oyunlarına belli süre maruz kaldıktan sonra gerçek hayata dönemiyor. Gerçek hayat bir anlamda renksiz hale geliyor.

Hangi çocuklar buna yatkın?

Dürtü kontrol zorluğu olan, dikkatini veremeyen, çok hareketli çocuklar dijital bağımlılığa yatkın. Dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu dediğimiz , kaygıları olan, çekingen, arkadaşlar arasında yer bulamayan, öğrenim zorluğu olan, yaşıtlarına göre entelektüel anlamda gecikmeleri olan, derslerde zorlanan çocuklar daha fazla teknolojik cihazlarda zaman geçiriyor ve daha kolay bağımlı oluyorlar.

Çocuklar internette ne sürelerde vakit geçirmeli?

Teknolojik kullanımında belli sınırlar var. Hayatın ilk 4 yılında biz hiç cep telefonu, tablet istemiyoruz. 4-6 yaş arasında günde yarım saattir , belki kırk beş dakikadır. Okul çağındaki çocuklarda 45 dakika, 1 saattir. Ergenlikte de hafta içi 1 saat. Hafta sonu 2 saat gibi bir süre. Bu süreleri aşmamamız lazım. Bunu annelere söylediğimizde diyorlar ki siz ne diyorsunuz? Yarım saat, 1 saat biz nasıl yapalım bunu? Çocuk sabahtan akşama kadar telefon elinde. Hatta çocuklar da bunu söylüyorlar. Bunu da vurgulamak isterim. Yakın zamanda gördüğüm bir çocuk bana aynen şöyle dedi: “Annem babam bana telefonunu bırak diyor. Tableti bırak , internete girme diyor. Peki ben ne yapacağım evde, sıkılıyorum ve ne yapacağımı bilmiyorum. Şimdi bu çocuğun verdiği mesajda aslında birkaç şey var. Bir, ben evdeyim. Evde ne yapacağımı bilmiyorum. Ben boş zamanlarımı , cep telefonu ve tablet dışında nasıl geçireceğimi bilmiyorum. Ailenin yapması gereken ne, bu mesajdan bir ders çıkarmak gerekiyor.

Çocukları boş zamanlarında nasıl yönlendirmek gerekiyor?

Yani çocuklar hayatlarının bir bölümü evinde geçirecekler ama mutlaka anlamlı bir kısmını da dışarıda arkadaşlarıyla geçirmeleri gerek. Spor ve sanat faaliyetleri bizim için en önemli kurtarıcı faaliyetler. Yani çocuğu bir spor faaliyetine yönlenmesi ya da eğilimi olan bir sanat faaliyetini öğrenmesi ve boş zamanlarında gelişimsel olarak uygun, duygularını ifade edeceği şekilde geçirmesi çok yerinde olacaktır. Anne babalara tabi örnek olmaları da gerekiyor. Yani anne babanız söylemde dediği doğru olabilir ama elinde devamlı sosyal medya varsa çocuk diyor ki , “sen bana böyle diyorsun ama kendin devamlı uğraşıyorsun”. Bunu da çok görüyoruz.

Dijital bağımlılığı olan çocuklar bu durumdan nasıl etkileniyor?

Uzun süreler teknolojik cihaza maruz kalan çocuklar için gerçek hayattaki uyaranlar anlamsız hale geliyor. Hatta şöyle anlatabiliriz. Korku filmi seyrettik.Bizim için hani çok rahatsız edici görüntüler var diyelim. Bizim açımızdan çok aklımızda kalacak olan bir film. Sonrasında belli süre o görüntüler aklımızda kalabilir. İşte çocuklar için de teknolojik cihaz maruziyeti uzun süre olduğunda gerçek hayatta sanki hala akıllarına oyunlar geliyor. Hala akıllarına videolar geliyor. Bunu anne babalar çok iyi bilir. Ve bazı çocuklar için artık tekrar deftere, kaleme, derse dönmek, kitaba dönmek çok zor oluyor. Çünkü derslerdeki uyaranlar, teknolojik cihazdaki görüntülere göre çok renksiz, cezbedici değil ve çocuklar için bir süre sonra bu uyuşukluk, dikkat dağınıklığı, akla havada olma, yavaş olma, unutkanlık, basit hatalar yapma, kazalara uğrama gibi pek çok olumsuzlukları bir arada oluyor.