Bu yıl 15’incisi düzenlenen “TRT Uluslararası Belgesel Ödülleri”, ulusal ve uluslararası belgesel gösterimleri ve alanında uzman konukların katılımıyla 12-15 Aralık tarihleri arasında İstanbul’da düzenlendi. Amatör ve profesyonel belgesel filmcileri desteklemek, belgesel türünün gelişmesi ve yaygınlaşmasına katkıda bulunmak amacıyla gerçekleştirilen etkinlik, ödül töreniyle sona erdi. TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı ev sahipliğinde İstanbul Fişekhane’de gerçekleşen törene; İletişim Başkanı Fahrettin Altun, TRT yönetimi, Türk ve dünya sinemasından önemli isimler ile çok sayıda davetli katıldı. Türkiye’nin ilk yapay zeka influencerı Alara X’in açılışını yaptığı gecenin sunuculuğunu Okan Bayülgen üstlendi. Böylece Türkiye’de ilk defa yapay zekâ hologram gösterisiyle açılış yapılmış oldu. TRT Belgesel’den canlı yayınlanan törende, başarılı müzik grubu Rubato da sahne aldı.
Altun: TRT yapımları Türkiye’nin kamu diplomasisi aktörü olarak ülkenin toplumsal imaj ve itibar yönetimine güçlü katkılar sunuyor
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Fişekhane'de düzenlenen "15. TRT Uluslararası Belgesel Ödülleri" gala programında yaptığı konuşmada, TRT'nin "küresel yayıncılık misyonu" çerçevesinde, belgesel yapımcı ve profesyonellerini desteklemek ve uluslararası yapımların geniş izleyici kitlesine ulaşmasını sağlamak amacıyla 15. kez düzenlediği "TRT Uluslararası Belgesel Ödülleri" töreninde olmaktan memnuniyet duyduğunu belirtti. Altun, bu yıl ‘Ne Kadar Uzak Olsa da Aslında Çok Yakın’ sloganıyla düzenlenen programı, savaş, çatışma, iklim krizi, açlık ve insanlık suçları gibi tehditlerle yüzleşilen çağda, değeri daha da iyi anlaşılan belgeselciliğe hakkını teslim etmek için önemli bir vesile olarak gördüğünü ifade etti. Belgesellerin gerçekliğe ışık tutan, sosyal, kültürel ve siyasi olayları odağına alan, çeşitli meselelere ilişkin güçlü hikayeler anlatma araçları olduğunu dile getiren Altun, belgesellerin gerçekliğe tanıklık ettiğini ama gerçekliğe tanıklığın bir etik üzerine inşa edilmesinin gerektiğini vurguladı.
Altun, TRT'nin yapımlarının Türkiye'nin tarihini, kültürel ve doğal zenginliklerini, beşeri sermayesinin potansiyelini, yine Türkiye'nin küresel meydan okumalar karşısında tutum ve politikalarını uluslararası toplumun gündemine taşıyarak, ülkenin kültürel, siyasi-diplomatik ve toplumsal imaj ve itibar yönetimine bir kamu diplomasisi aktörü olarak güçlü katkılar sunduğunu söyledi.
Altun: “Uluslararası Belgesel Ödülleri, küresel ölçekte ilgiyi üzerine toplayan bir platformdur”
Fahrettin Altun, belgeseller aracılığıyla insanların tanımadıkları toplumların acılarını görebildiğini, haberdar olmadıkları adaletsizliklerin farkına varabildiklerinin altını çizerek, şunları söyledi:
"Belgesel filmlerin bir diğer gücü de insani değerlerin ve hakikatin din, dil, ırk fark etmeksizin her birey için kıymetli olduğunun anlaşılmasına imkân tanımasıdır. Ama belgeseller sadece gerçeği yansıtmakla kalmaz. Aynı zamanda izleyicileri harekete geçmeye yönlendirerek hakikatin savunuculuğunu da yapar. Bu sayede de uluslararası ölçekte gündem oluşturup kamuoyunu etkiler. Tıpkı bugün burada da olduğu gibi. Unutmayalım ki belgeselleri ve belgeselcileri destekleyen Uluslararası Belgesel Ödülleri, küresel ölçekte ilgiyi üzerine toplayan bir platformdur. Bu önemli bir başarıdır."
Sobacı: "Belgeseller, küresel meselelerin çözümüne ışık tutabilmeli"
Törenin açılış konuşmasını yapan TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı, belgesel yayıncılığının arka planındaki motivasyonlardan birinin de hakikat arayışı ve onu paylaşma arzusu olduğuna dikkat çekerek, "Belgeselleri özel kılan başlıca hasletlerden biri, küresel meselelerin çözümüne ışık tutabilmeleri ve insanlığın ortak vicdanında farkındalık uyandırabilmeleridir. Malumunuz olduğu üzere savaş, soykırım, yoksulluk, yoksunluk, açlık gibi insani krizlerin gölgesinde dönen dünya, son dönemde bir de eğilip bükülen hakikatler ve bunların ortaya çıkardığı adaletsizliklerle sınanmaktadır. İşte Gazze, bu sınanmaların en talihsiz sonuçlarından biri, tüm dünyanın gözleri önünde tam 435 gündür İsrail zulmü altında feryat ediyor. Her fırsatta insan haklarının ve uluslararası hukukun hamiliğine soyunan Batılı ülkeler ise Gazzeli mazlumların çığlıklarına kulak tıkıyor," dedi.
Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, zulmün gölgesinin düştüğü her coğrafyada olduğu gibi Gazze'de de adalet ve hakkaniyetten yana onurlu bir tavır sergilediğine işaret eden Sobacı, "İnsanlığın haysiyeti için canhıraş bir mücadele veren Türkiye'nin kamu yayıncısı TRT olarak bizler de bu haklı ama güçsüz insanların sesi olmaktan geri durmuyoruz. Haberlerimiz, yayınlarımız ve özel içeriklerimizin yanı sıra belgesel yapımlarımızla da insanlığın hakikat arayışlarına önemli katkılar sunuyoruz," şeklinde konuştu.
Sobacı, geçen aylarda kamuoyuyla paylaşılan "Kutsal İşgal" belgeseli ve festivalin açılış belgeseli TRT İç Yapımlar imzalı "Gazze'yi Görüyorum"un, bugüne kadar üretilen yüzlerce yapımın hakikati ortaya koyma çabasının yansımalarından olduğunu söyledi.
"Suriyeli mazlumlardan bir an olsun yüz çevirmeyen ülkemiz, insanlık tarihine adını altın harflerle yazdırmıştır"
Türkiye'nin yalnızca Filistin meselesinde değil, son dönemde yeniden dünyanın gündemine oturan Suriye konusunda da hakikat cephesinde destan yazmış bir ülke olduğunu vurgulayan Sobacı, "Tam 13 yıl süren iç savaş sırasında, Suriyeli mazlumlardan bir an olsun yüz çevirmeyen ülkemiz ve milletimiz, insanlık tarihine adını altın harflerle yazdırmıştır. TRT olarak biz de bu destana, Esed rejiminin kendi halkına uyguladığı insanlık suçlarını kayda geçiren belgesel yapımlarımızla katkı sunduk. Geçen hafta Suriye'deki karanlık dönemin kapanmasının ardından, 61 yıl boyunca Baas rejiminin kendi halkına reva gördüğü mezalim de gözler önünde serildi. Bu zulümlerin temerküz ettiği yerlerden biri olan Sednaya Hapishanesi'nden gelen görüntüler, tüm dünyayı dehşete düşürdü. 2018 yılında 'Off The Grid' belgeselimizin 'Suriye Mezbahaları' adlı bölümünde, Sednaya ve diğer rejim hapishanelerinde yaşanan insanlık suçlarını, tanıklıklar eşliğinde ifşa etmiştik." şeklinde konuştu.
Sobacı, geniş yelpazede üretilen belgesellerle insanlığın ortak hafızasına katkı sağladıklarının altını çizerek, "Ukrayna Savaş Günlükleri belgeselinin aldığı 'Uluslararası Emmy Ödülü' başta olmak üzere birçok prestijli festivalden kazandığımız ödüller de bu alanda imza attığımız başarıların nişaneleridir," dedi. Konuşmaların ardından dereceye giren finalistlerin ödülleri İletişim Başkanı Fahrettin Altun, TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı ile TRT Yönetimi tarafından takdim edildi.
100 ülkeden 1700’e yakın başvurunun yapıldığı festivalde; “Uluslararası Kategori”, “Ulusal Profesyonel Kategori”, “Ulusal Öğrenci Filmleri Kategorisi” ve “Proje Destek Kategorisi” olmak üzere toplam 4 kategoride 40 finalist ödül için yarıştı. Ödül töreninde “TRT 60. Yıl Özel Ödülleri” de dahil toplam 15 ödül sahipleriyle buluştu.
“15. TRT Uluslararası Belgesel Ödülleri”nde ödül alan projeler;
Uluslararası Kategori
En İyi Belgesel Ödülü: Kamay
Yönetmen: İlyas Yourish, Shahrokh Bikaran
İkincilik Ödülü: Don’t Forget To Remember
Yönetmen: Ross Killeen
Üçüncülük Ödülü: Until I Fly
Yönetmen: Kanishka Sonthalia, Siddesh Shetty
60.Yıl Özel Ödülü: Twice Colonized
Yönetmen: Lin Alluna
Ulusal Profesyonel Kategori
En İyi Belgesel Film Ödülü: İyi Ölüm
Yönetmen: Hasan Ete
İkincilik Ödülü: Karanlıkta Görüyorum
Yönetmen: Cansın Güven
Üçüncülük Ödülü: Aşırı Kişisel Belgesel
Yönetmen: Oğulcan Atayol
60.Yıl Özel Ödülü: Bir Varmış Bir Yokmuş: Evvel Zaman İçinde
Yönetmen: Müjgan Yıldırım
Ulusal Öğrenci Filmleri Kategorisi
En İyi Belgesel Film Ödülü: Kırmızı Çanta
Yönetmen: Mert Kartal
İkincilik Ödülü: Novruz Ateşi
Yönetmen: Nihal Atasoy
Üçüncülük Ödülü: Deq
Yönetmen: Furkan Aydın
60. Yıl Özel Ödülü: Tebessüm Anıtı
Yönetmen: Damla Çağlar
Proje Destek Kategorisi
Proje Adı: Alışılmadık Bir Göç Hikayesi
Proje Sahibi: Abdurrahim Ayaz Bilgiç
Proje Adı: Yüksek Gerilim
Proje Sahibi: Muhammed Emre Özdemir, Esad Can Öner
Proje Adı: Resimlerin Peşinde-Savaşın Çocukları
Proje Sahibi: Selçuk Azmanoğlu